12th International Medicine and Heath Sciences Researches Congress, Erzurum, Türkiye, 18 - 19 Mart 2023, ss.483-484
Giriş: Hemodiyalizin (HD) enfeksiyonlardan malignitelere kadar mukokutanöz semptomlar geliştirdiği bilinmektedir. Üremik kaşıntı (UP), immün yanıt, opioid sistemlerdeki değişiklikler, metabolik bozukluklar, üremik toksin birikimi ve nöropati gibi çok faktörlü faktörler öne sürülmüştür. Amaç: Bu çalışmanın amacı, HD hastalarında kaşıntının kronik böbrek yetmezliği (KBY) etiyolojisi, yaş, hemogram ve biyokimya parametreleri ile ilişkisini araştırmaktır. Gereç ve Yöntem: Çalışmamızda Erzurum Şehir Hastanesi Diyaliz Merkezi ve Erzurum'daki diğer Diyaliz Merkezlerinde diyaliz seansı sırasında HD uygulanan hastaların ayrıntılı anamnezleri ve mevcut cilt hastalıkları incelendi. Dermatolojik bulgular ve laboratuvar bulguları kaydedildi. Kaşıntılı hastalar ile kaşıntısı olmayanhastaların hemogram parametreleri, biyokimyasal parametreler ve inflamasyon biyobelirteçleri karşılaştırıldı. Bulgular: Katılımcıların %42'si erkek, %57'si kadındı. Araştırma grubunda %33 kaşıntı vardı; Olmayanların %66'sını oluşturmaktadır. Ancak örneklem grubunda kronik böbrek yetmezliği nedeni %33 diabetes mellitus ve %40 hipertansiyon idi. Analiz sonuçlarına göre gruplar arasında ALT ve total protein değerleri açısından istatistiksel olarak anlamlı fark bulunurken (p<0,05), diğer değişkenler açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmadı (p>0,05). Kaşıntılı diyaliz hastalarında ALT değerleri düşüktü, toplam protein düzeyleri yüksek bulundu. Sonuç: Çalışmamız üremik kaşıntı ile ALT ve total protein arasında anlamlı bir ilişki olduğunu gösterdi. KBY'de hiperürisemiye sekonder metabolik sendrom geliştiği ve karaciğer hasarı riskini arttırdığı belirlenmiş olup, beta2 mikroglobulin gibi proteinlerin yetersiz sentezi hastalarda üremik kaşıntı gelişimini engelleyebileceğini düşündürmektedir. Üremik kaşıntıda karaciğer hasarı ve fonksiyonları arasındaki ilişkiyi değerlendirmek için daha kapsamlı çalışmalara ihtiyaç vardır.
Introduction: It is known that hemodialysis (HD) develops mucocutaneous symptoms ranging from infections to malignancies. Uremic pruritis (UP), multifactorial factors such as immune response, changes in opioid systems, metabolic disorders, uremic toxin accumulation, and neuropathy have been suggested. Objective: The aim of this study is to investigate the relationship of pruritis in HD patients with the etiology of chronic renal failure (CRF), age, urea, hemogram, and biochemistry parameters. Materials and Methods: In our study, the detailed anamnesis and current skin diseases of the patients who underwent HD at Erzurum City Hospital Dialysis Center and the other Dialysis Centers at Erzurum during the dialysis session. Dermatological findings and laboratory findings were recorded. Patients with pruritus and patients without pruritus, hemogram parameters, biochemical parameters, and inflammation biomarkers were compared. Results: 42% of the participants were male and 57% were female. The research group had 33% pruritus; It consists of 66% of those who are not. However, the cause of chronic renal failure in the sample group was 33% diabetes mellitus and 40% hypertension. According to the results of the analysis, there was a statistically significant difference in terms of ALT and total protein values between groups (p<0.05), while there was no statistically significant difference in terms of other variables (p>0.05). ALT values were low in dialysis patients with pruritus., total protein levels were found to be high. Conclusion: Our study showed a significant relationship between uremic pruritis and ALT and total protein. It has been determined that metabolic syndrome secondary to hyperuricemia develops in CRF and increases the risk of liver damage, and insufficient synthesis of proteins such as beta2 microglobulin suggests that it may prevent the development of uremic pruritis in patients. More comprehensive studies are needed to evaluate the relationship between liver damage and functions in uremic pruritis.