MOBBİNGİN BİREYSEL-ÖRGÜTSEL-TOPLUMSAL ÖNCÜLLERİ VE ARDILLARI, Prof. Dr. Mehmet Serdar Erciş Prof. Dr. Mehmet Dumlu Aydın Prof. Dr. Ahmet Nezih KÖK, Editör, EĞİTİM YAYINEVİ, Konya, ss.9-269, 2022
1980’lerde ortaya çıkan mobbing kavramı, son yıllarda tüm dünyada oldukça
hızla yayılmaktadır. Kurumsal açıdan bakıldığında mobbing olgusu, kurumlar
için olumsuz ve zararlı sonuçları olan önemli bir sorundur. Mobbing kurumlarda,
genel olarak iş görenler, yöneticiler veya çalışanlar arasında meydana gelmektedir.
Mobbing kurum içinde gerilime ve strese yol açmaktadır. Bu nedenle kurumlarda
meydana gelen mobbing iş görenlerin performanslarını ve kurum verimliliğini
düşürmektedir. Bu durum iş görenlerin kuruma karşı bağlılık seviyelerinin
düşmesine neden olmaktadır. Aynı zamanda tüm hiyerarşik kademelerde mevcut
olan işbirliğine zarar vererek, takım çalışmasını sekteye uğratmaktadır (Tetik,
2010:82). Bu olumsuzluklar her şeyden önce kurumsallaşmayı engelleyen bir olgu
olarak karşımıza çıkmaktadır. Kurumlarda mobbing yatay veya dikey mobbing
şeklinde ifade edilebilir. Mobbing yalnızca mobbinge maruz kalanlar ile sınırlı
kalmamakta, mobbinge maruz kalanların çevresi ve tüm iş görenleri olumsuz olarak
etkilemektedir. Mobbing olgusunun meydana getirdiği olumsuzluklardan, yaklaşık
olarak kurumun tüm uygulamaları ve alt birimleri zarar görmektedir. Bu birimler
içinde uygulama açısından mobbingten yüksek seviyede etkilenenlerin başında,
halkla ilişkiler ve pazarlama birimleri yer almaktadır.