DİN VE COĞRAFYA SEMPOZYUMU I Erken Dönem İslam Kültüründe Coğrafya Algısı (H. I-IV Asırlar), Çorum, Türkiye, 5 - 06 Ekim 2023, ss.80-81
Devletler kuruldukları coğrafyaların sağladığı temeller üzerinde yükselirler. Bu
temeller bir devlete kendisini ayakta tutacak iktisadi koşulları sağladığı gibi onun var
oluşunu belirleyen özelliklere de sahiptir. İktidarlar bu durumun bilincinde olarak
sınırlarını belirleyip yollarını ve kalelerini inşa ederken hem iktisadi koşullarını
geliştirmeyi hem de düşmanlarına karşı korunmayı hedefler. Bu önermelerin doğal
bir sonucu olarak her devletin bir coğrafya bilinci olabileceğini iddia etmemiz
mümkündür. Bildirimiz bu varsayımdan hareketle İslam’ın erken döneminin siyasi
anlamda son halkasını teşkil eden Abbâsî Hilâfetinin iktidarını muhafaza ettiği
süreçte sahip olduğu coğrafya algısını tartışmayı amaçlamaktadır. Abbâsîlerin uzun
süren iktidarının ilk iki asrını teşkil eden süreçte kendi coğrafi alanlarını nasıl
gördüğünü betimlemeyi hedeflediğimiz bu tebliğde; ilgili dönemde kaleme alınmış
genel tarih eserleri, coğrafya eserleri ve özel konulu (vezirler tarihi vb.) eserleri
gözden geçirerek hilâfetin yönettiği coğrafyaya bakışını konu edineceğiz. Burada
kimi yerde bir yöneticinin coğrafyayı nasıl gördüğünü ifade eden cümleleri kimi
yerde ise o coğrafyanın devletin algısında nereye oturduğunu gösterdiğini
varsaydığımız durumları analiz etmeye çalışacağız. Tebliğimiz literatürde kısmen
konu edinilen coğrafya ve iktidar ilişkisini algı temelli gözden geçirmeyi
amaçlamaktadır. Bu sayede İslam tarihinin erken dönemleri için önemli bir mesele
olarak görülen hilâfetin siyasi çözülmesi sürecinde iktidar aktörlerinin süreci nasıl
gördüklerini anlamanın belirli oranda mümkün olacağını düşünüyoruz. Abbâsî
tarihine damgasını vuran ve siyasi parçalanma olarak görülen süreçlerin algı temelli
incelenmesi iktidarın; güvenlik ve iktisadi getiri üzerinden bir siyaset güttüğü bir
vasatı tasvir etmemizi sağlayacaktır. Ortaya çıkan sonuçların hilâfetin iktidar
sürecine dair pek çok konuda var olan fikirlerin dışında yorumlara temel
sağlayabileceğini söyleyebiliriz. Özellikle iktidarın yönettiği coğrafyaya bir
fayda/maliyet kıyası üzerinden bakıyor olabileceği düşüncesinin bu döneme ilişkin
temel tarihsel görüşlerin dışında bir tablo üreteceğini iddia edebiliriz.
States rise on the foundations provided by the geographies on which they are built.
These foundations not only provide a state with the economic conditions to sustain
itself, but also have the characteristics that determine its existence. Being aware of
this situation, while determining their borders and building their roads and
fortresses, the rulers aim both to improve their economic conditions and to protect
themselves against their enemies. As a natural consequence of these propositions,
it is possible to claim that every state may have a geographical consciousness.
Based on this assumption, our paper aims to discuss the geographical perception of
the Abbasid Caliphate, which constituted the last political link of the early period of
Islam, during the period in which it maintained its power. In this paper, which aims
to describe how the Abbasids viewed their geographical areas during the first two
centuries of their long rule, we will review general historical works, geographical
works, and specialized works (history of the viziers, etc.) written in the relevant
period and discuss the Caliphate's view of the geography it ruled. Here, we will try
to analyze the sentences of a ruler directly expressing how he saw the geography
in some places, and in other places we will try to analyze the situations that we
assume show where that geography sits in the perception of the state. Our paper
aims to review the relationship between geography and power, which has been
partially discussed in the literature, on the basis of perception. In this way, we think
that it will be possible to a certain extent to understand how the actors of power
saw the process of the political dissolution of the caliphate, which is seen as an
important issue for the early periods of Islamic history. A perception-based analysis
of the processes that marked the Abbasid history and were seen as political
disintegration will enable us to depict a medium in which power pursued a policy
based on security and economic returns. We can say that the results can provide a
basis for interpretations other than the existing ideas on many issues regarding the
caliphate's power process. In particular, we can claim that the idea that the
government may have looked at the geography it ruled through a cost/benefit
syllogism will produce a picture outside the basic historical views on this period.