SERVIKAL LENFADENOPATI TANISINDA İNCE İĞNE ASPIRASYON BIYOPSISI VE ULTRASONOGRAFININ PREDIKTIF DEĞERI


Şahin A., Koday M. Z., Aktan B.

43. Türk Ulusal Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Kongresi, Antalya, Türkiye, 16 - 20 Kasım 2022, ss.80

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Antalya
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.80
  • Atatürk Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Amaç

Servikal lenfadenopati (LAP) erişkinlerde ve çocuklarda sık karşılaşılan patolojilerden biridir. Tanıda eksizyonel biyopsi altın standart yöntemdir. Ultrasonografi ve ince iğne aspirasyon biyopsisi (İİAB) tanıya yönlendirici tetkiklerdendir. Bu çalışmada kliniğimize lenfadenopati nedeniyle başvuran hastalarda ultrasonografik bulguların ve ince iğne aspirasyon biyopsi sonuçlarının malignite ile olan ilişkisini göstermeyi amaçladık.

Gereç ve Yöntem

Bu çalışmaya Mart 2020 ile Eylül 2022 tarihleri arasında kliniğimize servikal lenfadenopati şikayetiyle başvuran, bilinen servikal lenfadenopati yapabilecek herhangi bir hastalığı olmayan, eksizyonel biyopsi yapılmış toplam 87 hasta dahil edildi. Ultrasonda lenfadenopatinin sayı, yaygınlık, taraf, boyut, korteks kalınlığı, konglomerasyon ve nekroz özelliklerine göre malignite ilişkisi belirlendi. İİAB yapılan hastalarda histopatolojik sonuçların sensitivite ve spesifitesi hesaplandı.

Bulgular

Çalışmaya dahil edilen hastaların 45’i kadın, 42’si erkekti. Genel yaş ortalaması 32,72 (± 20,02)’ydi. İİAB sonuçlarının duyarlılığı %43,5, özgüllüğü %90,0 bulundu. İleri yaş (p=0,001), ultrasonografide konglomerasyon görülmesi (p=0,004), unilateral LAP (p=0,015) ve jeneralize LAP (p=0,011) malignite açısından istatiksel olarak anlamlı bulunurken LAP’ın kalın korteksli olması (p=0,519), sayısı (p=0,105), boyutu (p=0,097) ve nekroz içermesi (p=0,720) malignite açısından istatiksel olarak anlamlı bulunmadı.

Sonuç

Çalışmada sensitivite ve negatif prediktif değer verileri beraber değerlendirildiğinde kliniğimizde İİAB’nin malignite açısından duyarlı ve maligniteyi ekarte etmede güvenilir bir tetkik olmadığı; pozitif prediktif değeri, spesifite ile beraber değerlendirildiğinde İİAB’nin oldukça seçici bir test olduğu ve malignite şüpheli olarak verilen sonucun gerçek hastaları oldukça başarılı şekilde gösterdiği görüldü. İleri yaş, LAP’ın unilateral olması, jeneralize yerleşimli olması ve konglomerasyon göstermesinin maligniteyi destekleyen parametreler olduğu tespit edildi. Daha geniş hasta gruplarıyla araştırmaların yapılmasının bu konuda daha anlamlı sonuçlar vereceğini düşünmekteyiz.

Anahtar Kelimeler: Servikal lenfadenopati, eksizyonel biyopsi, ince iğne aspirasyon biyopsisi, ultrasonografi

Objective

Cervical lymphadenopathy (LAP) is one of the most common pathologies in adults and children. Excisional biopsy is the gold standard method for diagnosis. Ultrasonography and fine needle aspiration biopsy (FNAB) are diagnostic tests. In this study, we aimed to show the relationship of ultrasonographic findings and fine needle aspiration biopsy results with malignancy in patients who applied to our clinic with lymphadenopathy.

Material and Method

A total of 87 patients who applied to our clinic with the complaint of cervical lymphadenopathy between March 2020 and September 2022, who did not have any disease that could cause cervical lymphadenopathy, and who underwent excisional biopsy were included in this study. On ultrasound, the malignancy relationship was determined according to the number, extent, side, size, cortex thickness, conglomeration, and necrosis characteristics of lymphadenopathy. The sensitivity and specificity of the histopathological results were calculated in patients who underwent FNAB.

Results

Of the patients included in the study, 45 were female and 42 were male. The overall mean age was 32.72 (± 20.02). The sensitivity of the FNAB results was 43.5% and the specificity was 90.0%. Advanced age (p=0.001), presence of conglomeration on ultrasonography (p=0.004), unilateral LAP (p=0.015) and generalized LAP (p=0.011) were found to be statistically significant in terms of malignancy, while LAP with thick cortex (p=0.519), the number (p=0.105), size (p=0.097) and necrosis (p=0.720) were not statistically significant in terms of malignancy.

Conclusion

When the sensitivity and negative predictive value data were evaluated together in the study, it was found that FNAB was not sensitive for malignancy and was not a reliable test to rule out malignancy in our clinic. When the positive predictive value was evaluated with specificity, it was seen that FNAB was a highly selective test and the result, which was given as a suspected malignancy, showed the real patients quite successfully. It was determined that advanced age, unilateral LAP, generalized localization, and conglomeration were the parameters supporting malignancy. We think that conducting studies with larger patient groups will yield more meaningful results in this regard.

Keywords: Cervical lymphadenopathy, excisional biopsy, fine needle aspiration biopsy, ultrasonography