Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, cilt.31, sa.3, ss.627-648, 2017 (Hakemli Dergi)
Süre gelen zaman içerisinde insanlar doğayla iç içe yaşamayı öğrenmişler ve ancak doğayla birlikte var olunabileceği düşüncesini
benimsemişlerdir. Bunun gereği olarak; başlarda oluşumu itibariyle doğal bir olay olarak karşılanan, fakat doğurduğu sonuçları bağlamında afet / felaket olarak nitelendirilen doğa olaylarına müdahale edebilme isteği insanoğlu var olduğu müddetçe devam edecektir. Doğal afetler bir yana, oluşumu itibariyle insan / teknoloji kaynaklı afetlerle de mücadele etmek insanlığın gelecek nesiller adına üstleneceği en ulvi görevlerinden birisidir. Türkiye’nin, jeolojik yapısı, topografyası ve iklim özellikleri dikkate alındığında potansiyel bir afet ülkesi olma riskinden ötürü, etkin bir afet yönetimi ve afet lojistiği planlaması ülkemiz için hayati önem taşımaktadır. Bu düşünceden hareketle çalışmamızda; afet yönetim mekanizmaları ele alınmış ve olası afetlere; öncesinde, anında ve sonrasında müdahale edebilmenin önemi, afet lojistiği açısından incelenmiştir.
Ayrıca bu çalışma ile Avrupa Komisyonu ve Birleşmiş Milletlerin katkılarıyla
gerçekleştirilen, insani kriz ve afetler açısından 191 ülkenin sıralamasının
yapıldığı Risk Yönetim Endeksi (INFORM) verileri kullanılarak Türkiye ile AB
üye ülkelerinin 2012-2017 yılları arasında ki durumunu karşılaştırmalı olarak
ortaya konulmuştur.
People have learned and adopted over time the idea that they can only coexist with nature. As a result of this: natural events were accepted as natural at the beginning but because of their consequences they were termed as disasters. Desire of intervention to these natural events will continue as long as mankind exists. In addition to Struggling with natural disasters, struggling with technology-driven disasters for next generations to come is also one of the most important tasks of human kind. Because Turkey is a potential disaster country, an effective planning of disaster management and disaster logistics is crucial when Turkey’s geologic and topographic structure is taken in to consideration. On the basis of these ideas, disaster management mechanisms were considered and importance of intervention to potential disasters before, during and after they occur was examined with regard to disaster logistics in the study. And also, the situation in the years of 2012-2017 between Turkey and EU counties is explained comparatively by utilizing data of Risk Management Index (INFORM) which ranks 191 countries in terms of humanitarian crisis and disasters in association with European Commission and United Nations.