Ordu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyal Bilimler Araştırmaları Dergisi, cilt.13, sa.2, ss.1617-1634, 2023 (Hakemli Dergi)
Antik dönemde günümüzde olduğu gibi ucuz ve yaygın bir malzeme olmayan camın en erken üretim tekniği olarak
iç kalıp tekniği karşımıza çıkmaktadır. MÖ 16- MÖ 15. yüzyılda Mezopotamya ve Mısır’da örneklerini gördüğümüz
bu teknik Klasik ve Hellenistik dönemden MS 1. yüzyıl başlarına kadar Yunanistan, Doğu Akdeniz, Karadeniz, İtalya
ve Kıbrıs’da yaygın olarak kullanılmıştır. Belirli bir tekniğe bağlı olarak yapılmış genellikle küçük boyutta üretilen
yağ, kozmetik, ilaç ve parfüm gibi malzemelerin muhafaza edildiği alabastron, amphoriskos, aryballos, oinochoe,
stamnos, unguentarium gibi formlarda üretilmiştir. Yarı saydam ya da saydam turkuaz, mavi, mavi-yeşil, yeşil ve
kahverengi renklerde kullanılan cam kaplar genellikle opak sarı, açık mavi ve beyaz cam ile zikzak, fisto, bant, tüy,
dalgalı bant ve spiral gibi bezemeler ile süslenmiştir. Bu çalışmada satın alma ve müsadere yoluyla Adana Müzesi’
ne kazandırılmış buluntu merkezleri bilinmeyen amphoriskos, alabastron, unguentarium ve sürme şişesinden oluşan
on bir adet eser değerlendirilmiştir. Renk, form ve bezeme açısından Doğu Akdeniz, Kıbrıs, Suriye-Filistin,
Rodos, Mısır ve Kuzeybatı İran üretimi benzer örnekler göz önüne alınarak yapılan değerlendirmeler sonucunda
Adana Müzesi’ndeki iç kalıp teknikli kapların MÖ 6-MS 4. yüzyıla ait oldukları sonucuna ulaşılmıştır.