LATIN AMERICAN INTERNATIONAL CONFERENCE ON SOCIAL SCIENCES AND HUMANITIES-III PROCEEDING BOOK October 4-6, 2022 Villahermosa,Tabasco,, New Mexico, Amerika Birleşik Devletleri, 4 - 06 Ekim 2022, ss.114-115
Yaşamın farklı alanlarında görülen kalkınma, büyük çabaların ve birçok faktörün bir araya gelmesi
neticesinde gerçekleşmektedir. Edebiyattaki kalkınma ise, o edebiyatın ait olduğu milletin şanlı
dönemlerinde elde ettiği başarıların bir ürünüdür. Milletler, bu başarıyı ancak fikrî ve edebî
kalkınmaya sevk edecek bilinçli ve samimi gayretleri ile elde edebilmektedir.
Bu bağlamda Modern dönem Arap edebiyatı’nda görülen kalkınma, başlıca iki temele dayanarak
gelişim göstermiştir. Birincisi, Arap edebiyatının köklü geçmişi ile kurduğu bağ, ikincisi ise, Fransız
işgali sonucunda modern Batı medeniyeti ile tanışmasıdır. Geleneksel Arap kültürünün ihya edilmesi,
matbaaların, kütüphanelerin, dil akademilerinin ve edebî cemiyetlerin açılıp yayılması yoluyla birinci
temel ikincisini sürekli desteklemiştir. Bu etkileşim sonucunda, dil yenilenmiş, eski Arap kültür
mirasının İslami, edebî ve fikrî eserlerinden yararlanılmış, el yazma eserler bir araya getirilip basımı
yapılmış, devlet, okul ve halk kütüphaneleri inşa edilmiştir. Ayrıca gazetelerde, kitaplarda ve bazı
sanat yayınlarında Arap kültürü ve İslam dini ile ilgili konular ele alınmıştır.
Modern Arap Edebiyatı’nın kalkınmasının ikinci dayanağı olan Fransız işgalinden sonra Modern
Batı medeniyeti ile kurulan iletişim ise, eğitim için Batı’ya gönderilen heyetler, misyonerlerin Arap
kültür mirasını tahkik etme çabaları, bilimsel eğitim metodu, misyonerlik okulları, Batı dillerinin
öğretilmesi gibi birçok şey temsil etmektedir. Batı ile temas sonucunda düzyazı, seci gibi süslü söz
sanatlarından arınarak sade, kolay ve anlaşılır hale gelmiş, Makâmât gibi klasik edebî usuller
terkedilmiş, hikâye, tiyatro ve makale gibi yeni edebî türler ortaya çıkmıştır.
Arap edebiyatında “modern” ile ifade edilen, İngiliz edebiyatındaki ile aynı değildir. Orta Doğu
ve Kuzey Afrika edebiyatlarında modern ile anlatılmak istenen XVIII. yüzyıl sonları ve XIX. yüzyıl
başlarında beliren Batı etkisidir. Paul Starkey “modern Arap edebiyatı” ifadesinde üç kelimenin de
bazı problemler taşıdığını söyler. İlk olarak modern kelimesiyle Batı etkisi kastedilir ve başlangıç
noktası olarak genelde 1798’de Napolyon’un Mısır’ı işgal ettiği tarih kabul edilir ancak bunun her
Arap ülkesi için aynı derecede bir etki oluşturduğu söylenemez. Makalede modern Arap edebiyatı ve
romanları geniş çapta incelenmekte ve ilginç gerçekler ortaya konmaktadır.