IDIL SANAT VE DIL DERGISI, cilt.9, sa.75, ss.1769-1776, 2020 (Hakemli Dergi)
Temsil, temsil edilen ile kendisi arasında bir araç olduğundan mimari fikirler de temsil ortamına aktarılmaya ihtiyaç duyarlar. Bir fikir olarak mimarlığın, deneyimselliğinin temsili, Bernard Tschumi’nin "gerçeğin arkasındaki karanlık ve bilinçdışının, tüm maskelerin ardındaki başka bir şeyin varlığına işaret ettiği" söyleminden yola çıkılararak irdelenecektir. Gerçeğin başka bir ötekisine (Tschumi’nin yapısındaki pencerenin çatlağına) ulaşma yolunda alınacak mesafelerle ortaya konacağı bu temsiller yumağında, yolların nereye çıkacağına temsiller, temsil edilenler ya da temsilin ötekileri karar verecektir. Bu yolculukta bir fikir olarak ele alınan mimarlığın deneyimlerle ve farklı aksiyonlarla hangi temsillere vardırılabileceği bir labirent deneyim hikayesi üzerinden tartışılmaktadır. Bir bütünden (mimarlık) başlayarak çıkılan yolda parçalanmışlıklar ve parçaların manadan ve yerden kopuşu ile bir dönüşme süreci ele alınır. Bu süreçte mimarlığın ve mekânın belirleyici unsurlarının (bedenler, nesneler, ışıklar, gölgeler, duyular, malzemeler, sesler, arzular, önyargılar…) bilgi – deneyim arasındaki boşlukta var oluşunun temsilleri aranmaktadır. Ortaya konulacak temsiller kavramsal ve algısal çelişkide ulaşılmak istenen noktaya varıştaki serüvenleri ve oluşacak potansiyelleri açığa çıkaracaktır. Her bir potansiyel mekâna ve mimarlığa bakışta yeni bir pencere ya da pencerede çatlağa (boşluğa) imkân tanıyacaktır.