SPORDA PSİKO-SOSYAL ARAŞTIRMALAR, Prof. Dr. Erdoğan Tozoğlu,Prof. Dr. Adem Yılmaz,Öğr. Gör. Zübeyr Cinisli, Editör, Gazi Kitabevi, Ankara, ss.103-126, 2024
Son yıllarda yapılan sağlık değerlendirmelerinde sıkça rastlanan psikolojik rahatsızlığın, bir duygu durum değişikliği olarak, depresyon olduğu belirtilmiştir (Deniz & Sümer, 2010). Depresyon; düşünme, konuşma ve hareketlerde yavaşlama ve durgunluk, değersizlik, küçüklük, isteksizlik, sıkışmış hissetme, karamsarlık duygu ve düşünceleri ile beraber fizyolojik işlevlerde yavaşlama gibi belirtiler ile kendini gösteren bir hastalıktır.
Depresyon çok farklı nedenlere bağlı olarak ortaya çıkabilir. Depresyonu
ortaya çıkaran nedenler arasında; kişilerarası iletişimde zorluk çekme,
akademik hayatta başarısızlık, düşük gelir düzeyi gibi faktörler, bağımlılık
yapıcı maddelerin kullanımı, aile fertlerinin vefatı, üvey anne ve babanın
varlığı, anne – babanın ayrılması, duygusal ilişkinin sona ermesi yer
almaktadır. Ayrıca dikkat ve öğrenmeyle ilgili problemler, kronik hastalıklar,
istismar, aile içi iletişimsizlik, deprem, yangın, sel gibi afetlere maruz
kalmanın da depresyona yol açtığı düşünülmektedir (Türkleş, Hacıhasanoğlu
& Çapar, 2007). Bireyler sosyal kayıplarla karşı karşıya kaldıklarında (mevki,
itibar vb.) ya da sosyal olarak yalıtılmış olduklarında derin bir umutsuzluğa
kapılırlar. Diğer insanlarla kurulan bu duygusal mesafeyle birlikte birey içine kapanacak ve değersizlik duygusuyla yüzleşecektir. İnsanlarda, çocuklukta ya
da evlilikte maruz kalınan fiziksel ya da cinsel taciz, okul ve iş yerinde
gördüğü zorbalık, özellikle savaşamadığı durumlarda depresyona karşı
savunmasızlık oluşturan yaygın nedenlerdir (Carvalho vd., 2013).