Ithaki Yayınları, İstanbul, 2023
Berkun
Oya’nın yazıp yönettiği Bir Başkadır dizisi, gerek izleyiciden gördüğü
destek ve aldığı kamusal alkışın genişliği, gerekse kimi okuryazar çevrelerde
neden olduğu büyük yankının ve uyandırdığı yorumlama iştahının çapı dikkate
alındığında, bugüne dek çok az yapıma nasip olmuş benzersiz bir ilgiye mazhar
oldu. Dizi, karakter temsilinden, yayınlandığı dijital platformun niteliğine;
iddialı haleti ruhiye çözümlemelerinden, yönetmenin söylemeye çalıştıkları veya
bir türlü söyleyemediklerine; dizinin alttan alta telkin ettiği Türklük ethosu
koşullandırmasından, onun dolaysız bir çıktısı olan “ehil/muhafazakâr Kürt”
kurgusuna kadar birçok mevzuyu geniş açılı bir panorama içinde eşelenmek üzere
masaya yatırdı. Kısaca, muadillerinden bariz biçimde farklı olarak, giriştiği
panoramik Türkiye okumasının mahiyeti bakımından daha sosyolojik yönelimli
diyebileceğimiz -bu yönüyle de amaçladığı analizin düzeyi açısından daha güçlü
bir faillik konumunu talep eden- bir girişimle karşı karşıyayız. Özellikle de
memleketin kimi tarihsel ve güncel sorunlarının gerçeklik katmanlarına ve
gündelik ilişki ağları içinde belirdiği biçimiyle kimi gerilimli fay hatlarına
temas etmeye çalışması bakımından: Seküler/dinsel, yerlici/yabancı, modern/
geleneksel, vb.
Bugünden
bakıldığında, etkisi halen belli ölçülerde devam eden yapım, gerçekten de
kültür endüstrisinin planlı eskime döngüsü içine kolaylıkla dahil edilemeyecek
türden bir düşünsel fazlayı, bir dizi çok katmanlı sosyolojik meseleyi içermekte.
En başta da, benzerlik-farklılık ikilemi, memleket algısındaki değişimler ve laik-muhafazakâr
yaşam tarzı çatışması üzerine başlattığı çok yönlü tartışma ve art alanında
Türkiye toplumunun zihinsel haritasını çıkarma girişimine yeltenmesi
bağlamında. Tüm bu yorumlama ve çözümlemelerin, Türkiye toplumunun son on
beş-yirmi yıllık yapısal dönüşümüyle de doğrudan bir ilintisi var kuşkusuz. Dahası, dizi zihnimizde bıraktığı tortular ve düşünceler,
yanıtlanmayı bekleyen kimi soru ve itirazlarla tahrik edici etkisini daha uzun
süre koruyacak gibi görünüyor.
Evdeki Zürafa, söz konusu dizinin içerdiği kültürel ve
siyasal kodları olduğu kadar, dizinin Türkiye toplumunun ideolojik ve sosyolojik
meselelerine ilişkin kurmaya çalıştığı analiz çerçevesine odaklanan önemli bir kolektif
girişim. Kitap, özetle, Bir Başkadır dizisinin
söyledikleri, söylemekten imtina ettikleri, belki yalnızca kapı aralamakla
yetindikleri veya gizlemeye gayret ettikleri üzerinden hareket eden, birbiriyle
ilintili dört bölümden oluşuyor. Birbirinden farklı konumlanmalara ve bakış
açılarına sahip metinleri bir araya getiren bu dört bölüm, okuru dizinin öne
çıkardığı önemli toplumsal meseleleri yeniden hatırlamaya ve üzerinde düşünmeye
davet ediyor.