XVI. Uluslararası Türk Germanistik Kongresi, İstanbul, Türkiye, 8 - 10 Mayıs 2023, ss.47, (Özet Bildiri)
Ulusal değer haline gelmiş bir yazar olan Robert Walser, tuhaf yaşam ve yazma öyküsüyle dikkatleri üzerine çekmeyi başarmıştır. Walser tarafından yaşamının son yıllarında kaleme alınan ve nasıl üretildiği/oluşturulduğu konusunda insan aklının anlamakta bile zorlandığı mikrogramlar ile de Walser “tuhaf” sıfatına sahip olunması gereken bir yazar olduğunu bir kez daha kanıtlamıştır. Walser’in metinlerinde içerik yok denecek kadar azdır, yazma süreçleri ön plandadır. Alışılagelmiş anlatım tarzından farklı bir anlatım tarzıyla karşı karşıya kalınır. Gelgitler yaşayan ve ne anlatacağına karar veremeyen anlatıcı, aklına geldiği gibi yazdığından garip/tuhaf bir bağdaştırma isteği ortaya çıkar. Okur tereddüt etmeye zorlanır. Okurun aklını karıştırmak adına sorular yöneltilmesi de dikkat çeker. Sorular yönelterek metnini devam ettiren anlatıcının, düz yazı olarak başladığı metni şiirle devam ettirdiği ya da şiirin düz yazıya dönüştüğü görülebilir. Farklı türlere anlık geçiş söz konusudur. Anlatıcı hem anlatıyı yönlendirir hem de o anda ne yaptığının bilgisini verir. Kısacası; yazarken metnini şekillendirir. Anlatılanlar doğaçlama olduğundan birbirinden bağımsız ve saçmadır. Anlatıcı da bu durumun farkındadır ve her fırsatta bunu dillendirir. Anlatıcı, anlatım sürecinde her şeyi tartışma/açıklama durumundadır. Detaylı betimlemelerle okur metnin atmosferine çekilir. Walser’in şairane tarzında, zikzaklı bir anlatım, konudan konuya atlama, düzensiz ve kopuk cümleler göze çarpar. Walser’in metnini oluşturan elementler “tekrar” ve “anlık olma” durumudur. Özne kavramını ortaya koyan Ben, yazan Ben’dir. Yazan Ben’in belirsizlik üzerine oturttuğu metinlerinde çelişki vardır. Okuduğu bir metnin uzunluğundan şikâyet ettiğinde, bu, anlatıcının yapmaktan çok mutlu olduğu bir şeyden şikâyet ettiği anlamına gelebilir. Tereddütte bırakma Walser’in metinlerine canlılık katar. Walser, odak noktasına aldığı konuyu anlatırken konuyu yarıda keserek, anlattıkları hakkında düşüncelerini dile getirir. Böyle bir durumda anlatıcının metni hakkındaki söylemleri okura tuhaf gelebilir ancak bu Walser anlatıcıları için tipik/olağan bir durumdur. Walser’in tüm bu anlatımı göz önünde bulundurulduğunda, seçilen metinler aracılığıyla bu çalışmada Walser’in “tuhaf/Seltsamkeitsstil” olarak adlandırılan stili verilmeye çalışılacaktır.
Anahtar Sözcükler: Edebiyat, İsviçre Edebiyatı, Robert Walser, Tuhaflık/Seltsamkeitsstil, Dil ve Anlatım.