Metu Journal Of The Faculty Of Architecture, cilt.38, sa.2, ss.1-34, 2021 (AHCI)
Doğu Karadeniz bölgesi, birbiri ardına sıralanan kıyıya dik derin
vadileriyle kendine özgü bir coğrafik yapıya sahiptir. 20. yüzyılın ortalarına
dek bölgenin kıyıya yakın düzlükleri iskele-pazar nitelikleriyle bölgenin
ticari merkezlerini oluştururken, kırsal yaşamın sürdüğü yerleşim
havzaları ise bu vadilerin derinliklerinde yer almışlardır. Birinden diğerine
geçmenin oldukça zor olduğu bu vadiler, içinde barındırdığı halklar için
izole bir ortam yaratırken; sosyal, kültürel yapı yanında mimari pratikler
için de birer bariyer görevi görmüşlerdir. Kırsal barınma kültürü üzerine
oluşmuş modern araştırmalar bunu açıkça ortaya koymuştur. Yüzeysel bir gözlem dahi bugünkü idari taksimata göre Trabzon’un en
batısındaki ile en doğusundaki vadiler arasında, vadi içlerine dağılmış
cami/mescitler için de bu durumun geçerli olduğunu ortaya koyar. Nitekim
araştırma kapsamında varlıkları tespit edilen 14 vadi içine yayılmış 155
cami/mescit incelendiğinde vadi içlerinden geçen tarihi kervan yollarının,
çarşı-pazar yerlerinin bu camilerin konumlarıyla sıkı bir ilişki kurduğu
anlaşılmıştır. Cami/mescitlerin mimari biçimlenişinin de özellikle uzak
vadiler arasında belirgin farklılıklar gösterdiği anlaşılır. Ve bu çeşitlilik
içerisindeki kimi son derece akılcı uygulamaların, vadi içlerinde ya da
yakın vadiler arasında dolaşımda olan yerel ustalarca gerçekleştirildiği de
açıktır.
Çalışmanın temel amacı, vadi sınırlarıyla da paralellik gösteren bugünkü
idari taksimata göre Trabzon ilinin en batısındaki Ağasar Deresi Vadisi ile
en doğusundaki Baltacı Deresi Vadisi arasında, vadi içlerine dağılmış kırsal
camilerin mimari karakterleri arasındaki benzeşim ve ayrışmaları birer
bariyer görevi gören vadiler bağlamında okumak ve ortaya koymaktır.