TTD 25. YILLIK KONGRESİ, Antalya, Türkiye, 24 - 28 Mayıs 2022, ss.360
GİRİŞ VE AMAÇ: 2019'un sonunda, oldukça bulaşıcı bir enfeksiyon dünyada hızla yayılmaya
başlamıştır. Kısa süre sonra hastalığa SARS-CoV-2 olarak adlandırılan yeni bir koronavirüsün neden
olduğu keşfedildi ve bu nedenle hastalık COVID-19 (COVID) olarak kısaltıldı. Çalışmamızda kronik
COVID-19 olarak tanımlanan 12 haftayı geçmesine rağmen solunumsal semptomları devam eden ve
toraks bilgisayarlı tomografisinde fibrozise gidiş gözlenen hastalarda pirfenidon tedavisinin solunum
fonksiyon testi (SFT), 6 dakika yürüme testi (6DYT) ve klinik, radyolojik düzelmede etkinliğini
gözlemlemeyi amaçladık.
YÖNTEM: Araştırmamız Atatürk üniversitesi tıp fakültesi hastanesi Göğüs Hastalıkları Post-Covid
polikliniğinde yapılmış bir prospektif çalışmadır. Bu araştırmada Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi
Hastanesi Post-Covid Polikliniğine Mayıs 2021 ve Ağustos 2021 tarihleri arasında başvuran COVID-19
pnömoni tanısı almış ve tanının üzerinden en az 12 hafta geçmesine rağmen öksürük, nefes darlığı,
efor dispnesi ve saturasyon düşüklüğü devam eden 15 hasta dahil edildi. Araştırma ile bu hastaların 3
ay süreyle klinik laboratuvar ve radyolojik takiplerinin yapılması ve sonuçlarının değerlendirilmesi
amaçlandı.
BULGULAR: FVC, FVC%, FEV1, FEV1%, DLCO%, DLCO/VA%, 6DYT, oda havasında saturasyon
düzeylerinin tümünün 12. Haftada hastalarda istatistiksel olarak anlamlı düzeyde yükseldiği
gözlenmişken, oda havasında nabız düzeyinde de istatistiksel olarak anlamlı düzeyde düşüş olduğu
tespit edildi (p= 0.01, 0.01, 0.01, 0.01, 0.004, 0.001, 0.002, 0.001, 0.002 sırası ile). Hastaların tedavi
öncesi radiolojik skorları 14.1 ± 2.8 idi. Tedavinin 12. Haftasında bakılan radyolojik skorları ise 9 ± 4.6
idi. Hastaların tedavinin başlangıcında ve 12. Haftasında bakılan radyolojik skorları arasında istatistiksel
olarak anlamlı düzeyde fark olduğu gözlendi (p=0.001). Hastaların tedavinin başlangıcında bakılan
radyolojik skorlarına göre SFT parametreleri, 6DYT, oda havasında saturasyon ve oda havasında nabız
düzeyleri arasında yapılan lojistik regresyon analizleri ise Tablo 2’de gösterilmiştir. Buna göre
başlangıçta daha düşük radyolojik skor gözlenen hastaların tedavinin 12. Haftasındaki DLCO ve oda
havasındaki saturasyon düzeylerinin istatistiksel olarak anlamlı düzeyde yüksek olduğu gözlendi
(p=0.04, 0.03). Hastaların COVID-19 pnömonisi tanısı almasından bizim tedavimizin başlandığı süreye
kadar geçen zaman 4.3 ± 1.2 ay idi. Süre ile SFT, 6DYT ve radyolojik skor değişimi arasında yapılan
korelasyon analizinde DLCO, 6DYT ve radyolojik skordaki değişim arasında istatistiksel olarak anlamlı
düzeyde gözlenen negative yönlü korelasyon olduğu gözlendi (r=-0.649, p=0.01, r=-0.75, p=0.01, r=-
0.846, p=0.01).
TARTIŞMA VE SONUÇ: Sonuç olarak kronik COVID-19 semptomları devam den hastaların hem
solunum fonksiyon testi düzeylerinin hem de radyolojik değerlendirmelerinin en kısa sürede yapılması
gerekmektedir. Erken dönemde özellikle prefibrotik dönemde radyolojik bulgular tespit edilen hastalarda
başlanacak anti-fibrotik tedavi hastaların hem radyolojik düzelmesini artırmakta hem de SFT
parametrelerinde daha olumlu düzelme ile karşımıza çıkmaktadır.
Anahtar Kelimeler: POST-COVID-19, antifibrotik tedavi, radyolojik görüntüleme