Global Media Journal, cilt.7, ss.85-100, 2016 (Hakemli Dergi)
Kadınlar çağlar boyunca bitkisel tedavilere eşlik eden büyüsel ritüellerden oluşan şifacılık sanatının
sanatçıları olmuştur. Batı toplumlarında mitolojik dönemin sonlarıyla başlayan süreçte erkek cinsinin
hegemonik bir karakter kazanmasına paralel olarak kadının şifacılık uygulamaları yürütmesi bir problem
olarak görülmüş ve engellenmeye başlamıştır. Fakat kadın bu niteliğini yüzyıllar süren cadı avları ve
yasal/dinsel yasaklar gibi her türlü baskıya rağmen kaybetmemiş ve bugüne getirmiştir. Şifacı olduğu için
cadı damgası vurulan kadının tıp bilimi içerisinde doktor olarak varlık gösterebilmesi için 20 yüzyıl geçmesi
gerekmiştir. Anadolu tarihinde şifacı kadın batıdakine benzer bir cadılık serüveni yaşamamış olsa da
bilimsel tıp uygulamalarında batıya paralel bir süreç yaşamıştır. Buna rağmen Anadolu kadını geleneksel
tedavi pratiklerinin uygulayıcıları olarak uzun bir geçmişe sahiptir. Bu çalışmada şifacılık uygulamalarının
aktörü ve bitkilerle sağaltımın her daim uzmanı olan kadının Türkiye medyasındaki konumu ele alınmış ve
şifacılıktan güzellik uzmanlığına evrilen rolü sorunsallaştırılmıştır. Bu bağlamda belirlenen, ulusal televizyon
kanallarındaki kadın kuşağı programlarından oluşan örneklem dahilinde bitkisel kürler konusunda uzman
olan kadın ve erkek konukların söylemleri içerik analizi yöntemi ile irdelenmiş ve erkek egemen ideoloji
çerçevesinde kadının şifacılık kimliğinin dönüştürülüp değersizleştirildiği ortaya konmuştur.
Cinsiyet eşitliği, cinsiyet ayrımcılığı, kadın temsili