31. Ulusal Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Kongresi, İzmir, Türkiye, 17 - 20 Mayıs 2022, ss.258
Giriş: COVID-19, SARS-CoV-2 adında zarflı, tek zincirli bir RNA virüsü enfeksiyonundan
kaynaklanan bir hastalık olup, ilk olarak Aralık 2019’da Çin’in Wuhan kentinde bildirildi.
Hastalığın hızla dünyaya yayılması nedeniyle Mart 2020’de Dünya Sağlık Örgütü tarafından
pandemi ilan edildi. COVID-19 pandemisi psikiyatrik rahatsızlıklarla da ilişkilendirildi. SARSCoV-2 test pozitifliğinden kısa bir süre sonra, deliryum dışında ilk psikoz atakları, ilk mani
atakları rapor edilmiştir. Enfeksiyonun yol açtığı psikozla ilişkili olarak, sağlık kaygısı, ölüm
korkusu ve sosyal izolasyon gibi psikososyal stresörler etiyolojide bir faktör olarak rol
oynayabilir. COVID-19’la enfekte hastalarda, özellikle pnönomi ve önemli sistematik
komplikasyonların varlığı gibi organik faktörler psikoza neden olabilir. Psikoz, COVID-19 ile
ilişkili inflamatuar değişiklikler, metabolik düzensizlik ve tıbbi tedavinin (örn:
kortikosteroidler) yan etkileri ile ilgili olabilir. SARS-CoV-2 ile ilişkili makrovasküler ve
mikrovasküler serebral enfarktüslere yol açabilen hiperkoagülasyon durumu da psikozun
başlamasına katkıda bulunabilir. Biz de öncesinde bilinen psikiyatrik hastalığı olmayan,
geçirdiği COVID-19 enfeksiyonunun ardından kısa psikotik bozukluk tanısı alan olgunun
klinik sürecini sunarak literatüre katkıda bulunmayı hedefliyoruz. Vaka: Öncesinde bilinen
psikiyatrik rahatsızlığı olmayan 13 yaşında kız hastanın ilk şikayetleri, yaklaşık 1 yıl önce içe
kapanma, sinirlilik ve sık sık el yıkama şeklinde başlamış. Yaklaşık 3 ay önce ailesiyle beraber
Covid-19 enfeksiyonu geçiren hastanın enfeksiyon sonrası süreçte, sinirliliğinde ve el yıkama
sıklığında artış olmuş, mevcut şikayetlerine takip edildiğinden ve zarar göreceğinden
şüphelenme, ölü şahıslar gördüğünü söyleme, kendi kendine konuşma ve gülme, kendini odaya
kapatma, başkasının yaptığı yemeklerden yememe, saldırganlık ve evden kaçma davranışları
eklenmiş. Dış merkezden tarafımıza sevk edilen hastanın oral ilaç reddi sebebiyle yatarak
tedavisi planlandı. Yatışında PANSS (p) skoru 31, (n) skoru 24 olarak saptandı. Hasta, servis
takibi ve tedavisi sonrasında risperidon 2.5 mg/g ve lorazepam 2 mg/g tedavisi ile tama yakın
salahla taburcu edildi. Sonuç: Kısa psikotik bozukluk diğer psikotik bozukluklardan akut
başlangıcı, stresli yaşam olaylarını izlemesi ve kısa sürede tam düzelmenin görülmesiyle
ayrılmaktadır. Covid-19 pandemisi, sosyal izolasyon süreçleri, koronavirüslerin nörotrofik
potansiyeli ve enflamatuar süreçleri nedeniyle bireylerde ve toplumda önemli ölçüde
psikososyal strese neden olmaktadır. Bu durumun, psikotik belirtilerin ortaya çıkmasında ve
alevlenmesinde bir etken olabileceği düşünülmektedir. Bu bağlamda pandemi süreci ve
sonrasında gelişebilecek psikiyatrik rahatsızlıklar açısından koruyucu ruh sağlığı alanında
yapılacak müdahalelere ihtiyaç duyulmaktadır.