Ankyra Dermatoloji Sempozyumu, 24 Kasım 2022. Antalya, Türkiye, Antalya, Türkiye, 24 - 27 Kasım 2022
ÖZET: Piyoderma gangrenozum (PG), deride inflamasyon
ve ülserasyon ile karakterize nadir görülen bir nötrofilik
dermatozdur (1). Olguların yarısından çoğu sistemik bir hastalık
(sıklıkla inflamatuar barsak hastalığı, artrit, hematolojik hastalık)
eşlik eder (3,4). Klinik olarak ülseratif (klasik), büllöz (atipik),
püstüler ve vejetatif olmak üzere farklı tiplerde ortaya çıkabilir.
Travma bölgesinde hastalığın indüksiyonu veya alevlenmesini
tanımlayan paterji fenomeni PG hastalarında gözlenebilen bir
bulgudur (1). İntraartiküler PRP uygulaması sonrasında paterji
reaksiyonu sonucu geliştiğini düşündüğümüz PG olgusunu
sunmak istedik. 70 yaşında kadın hasta, 1 ay önce sağ dizde
sivilce gibi başlayıp ülser halini alan ağrılı yara şikayeti ile
başvurdu. Sistemik olarak koroner arter hastalığı, hipertansiyon
ve romatoid artrit (RA) hastalıkları mevcut idi. RA sebebiyle
sağ dizine, son 1 yıl içerisinde dört kez intraartiküler girişim
yapıldığı ifade edildi. İlk girişim sonrasında sistemik 100 mg/
gün dozunda metilprednizolon tedavisi başlandığı ve tedricen
doz azaltılarak idame tedavisi şeklinde düşük dozda (7,5 mg/
gün) devam edildiği belirtildi. Son intraartikuler girişimden 3 ay
sonra işlem bölgesinde zaman geçtikçe iyileşmeyip genişleyen
yara oluşması üzerine hasta polikliniğimize başvurmuştu. RA
için 7,5 mg/gün metilprednizolon ve 20 mg/gün leflunomid
kullanıyordu. Dermatolojik muayenesinde sağ diz medial
bölgede yaklaşık 4x3 cm boyutunda, keskin sınırlı, kenarı mavimor
renkli, ağrılı, krutlu ülsere lezyon mevcuttu (Resim 1-a).
Lezyonun kenarından alınan biyopside histopatolojik olarak
epidermis ve dermisde yoğun nötrofilik infiltrasyon izlendi.
Laboratuvar bulgularında anemi haricinde herhangi bir patolojik
değer saptanmadı. Hastaya klinikopatolojik olarak ülseratif PG
tanısı konuldu. Malignite yönüyle geniş tetkik edilen hastada
herhangi bir patoloji saptanmadı. Hastamızın RA için kullandığı
sistemik kortikosteroid tedavisine topikal güçlü potensli
kortikosteroidli merhem ile okluzyon tedavisi eklendi.Mevcut
tedavi ile hasta taburcu edildi. Artriti olan hastalarda eklem
içerisine girişimsel işlem uygulaması sonrasında oluşabilecek
ülsere lezyonların ayırıcı tanı ve doğru tedavisi için PG’nin
akılda tutulması gerektiğini vurgulamak için olgumuzu sunduk.