28. Ulusal Neonatoloji Kongresi, Ankara, Türkiye, 10 - 14 Aralık 2020, ss.52
Amaç:
Yenidoğan bebeklerde kritik konjenital kalp hastalığı (KKKH) için nabız oksimetri değerleri deniz seviyesi veya buna
eşdeğer (<1500 m) rakımda yapılan çalışmalara dayanmaktadır . Dünya nüfusunun %6.8 kadarı 1500 metre üzeri
rakımda yaşamaktadır , ancak bu yükseklikler için standart bir tarama programı yoktur. Çalışmamızda 1800-2000
metre rakımda KKKH tarama sonuçlarını ve normal saturasyon değerlerini araştırmayı hedefledik.
Yöntem:
Çalışmaya Haziran -2018 ile Şubat-2019 tarihleri arasında gestasyon yaşı 35 hafta ve üzerinde olan, hastanemizde
doğan bebekler dahil edildi. Prenatal dönemde konjenital kalp hastalığı tanısı almış ve konjenital kalp hastalığı
dışı major anomalisi olan bebekler çalışmaya dahil edilmedi. Çalışmaya dahil edilen bebeklerin postnatal 24.
saatinde preduktal ve postduktal saturasyon ölçümleri yapılarak kayıt altına alındı.
Saturasyon ölçümlerinde preduktal ölçüm sağ elden, postduktal ölçüm herhangi bir ayaktan yapıldı. Ölçüm
sonuçları değerlendirilirken Amerikan Pediatri Akademisinin pulse oksimetri ile tarama algoritması referans alındı.
Tarama sonucunda preduktal veya postduktal ölçümlerin herhangi birinde oksijen saturasyonu< % 90 hastalar
testten kaldı ve çocuk kardiyoloji polikliniğine yönlendirildi.
Tarama sonucunda aşağıdaki kriterlerden herhangi biri veya her ikisinin de pozitif olması durumunda test tekrar
edildi.
1) Preduktal veya postduktal ölçümlerin herhangi birinde oksijen saturasyonu % 90-94 arasında olması,
2) Preduktal ile postduktal saturasyon ölçümleri arası farkın > %3 olması.
Hastalar tekrar testinde herhangi bir ölçümde SaO2 < % 90 olması veya 3. tekrarda % 90-94 arasında ya da farkın
> %3 olması durumunda testten kaldı ve kardiyoloji uzmanına yönlendirildi.
Bulgular:
Çalışmaya toplam 501 yenidoğan bebek dahil edildi. Tüm bebeklerde ilk ölçümlerinin preduktal SaO2 ortalaması
95.75±1.75, postduktal 95.88±2.19 olarak ölçüldü. Tüm çalışma boyunca toplamda 27 (%5.4) hasta tarama
testinden kaldı . Kalan bebeklerin ilk test SaO2 ortalamaları preduktal %91.74±3.99 , postduktal %89.29±3.85 idi.
Yapılan ekokardiyografik değerlendirmede kalan hastaların hiçbirinde KKKH saptanmadı. Çalışma süresi boyunca
11 tane KKKH prenatal tanısı olan ve çalışmaya dahil edilmeyen bebek mevcuttu.
Sonuç:
Çalışmamızda KKKH tanısı olmayışının nedeni üçüncü basamak referans merkez olmamızdan dolayı bu hastaların
prenatal tanı konularak doğmaları olduğunu düşünüyoruz. Bunun yanında testten kalan 27 hastanın hiçbirinde
KKKH saptanmaması postnatal adaptasyonun gecikmesine bağlı olabilir. Yani, yüksek rakım, dolayısıyla düşük
PaO2 den dolayı postnatal pulmoner basıncın düşüşünde gecikme olabilir .
Deniz seviyesinde sağlıklı yenidoğanda postnatal 24. saatinde ortalama saturasyon %97.3±1.3 olarak bildirilmiştir.
Çalışmamızda ortalama saturasyon değerlerinin literatürdeki deniz seviyesi değerlerine göre düşük olduğu
saptanmıştır. Biz, rakım değerlerine göre PaO2 hesaplanması ve yüksek rakım çalışmalarının da ışığında KKKH
taramasında da kullanılmak üzere rakıma göre normal saturasyon değerlerinin belirlenmesi gerektiği kanaatindeyiz.