57.ULUSAL NÖROLOJİ KONGRESİ, Antalya, Türkiye, 27 Kasım 2021 - 01 Ocak 2022, ss.289-290
olarak, MOG antikor hastalığı, merkezi sinir sistemi (MSS) içindeki
inflamatuar atakların lokalizasyonunda nöromiyelitis optika
spektrum bozukluğuna (NMOSD) benzerlik gösterir. Aquaporin-4
(AQP4) antikoru için seronegatif olan NMOSD hastalarının %40ını
oluşturur . Bununla birlikte, astrositik bir protein olan AQP4ün
aksine, MOG, MSS miyelinin dış yüzeyinde eksprese edilir. Bu
nedenle, MOGye karşı immün aracılı saldırılar, AQP4 NMOSD
ile karşılaştırıldığında daha demiyelinizan gibi görünmektedir
ve bu nedenle MOG, immünopatolojik özellikleri açısından
multipl skleroza (MS) daha yakındır. MOG antikor hastalığı beyni
kapsadığında, fenotip akut dissemine ensefalomiyelite (ADEM)
benzer. Lyme hastalığı etkeni Borrelia burgdorferi’ dir ve kene
ısırığı ile bulaşır. Klinik olarak kene ısırığının ardından, önce yayılan
ve yer değiştiren halkasal bir döküntü ortaya çıkar (erythema
migrans). Birkaç hafta ile birkaç ay içinde organ tutulumları
ortaya çıkar. Bu aşamada miyaljiler, artrit, kardit ve nörolojik
tutulum görülebilir. Borrelia burgdorferi enfeksiyonu vakaların
%15 kadarında nörolojik belirtilerle ilişkilidir. Nörolojik bulgular
arasında, tek veya iki yanlı yüz felci oldukça sık ve erken rastlanan
bir bulgudur. Hastaların 2/3’de kranial nöropatiler görülür. Lyme
borreliosis ile ilişkili optik nörit seyrek olarak bildirilmiştir ve
birçok vakada tanının geçerliliği konusunda belirsizlik vardır.
Diğer tablolar arasında artalji, miyalji ve halsizliğin eşlik ettiği
Lyme menenjiti, ensefaliti, radikülonöropatidir. Nörolojik
Lyme hastalığının tedavisinde seçilecek ajan 2-4 hafta süre ile
sefalosporinler veya penisilin yada doksisiklindir. Daha önce
Lyme IgM (ateş, başağrısı, BOS pleostozu) ve HHV6 enfeksiyonları
ile MOG birlikteliği olan bir vaka sunulmuş, burada Borrelia
enfeksiyonunun MOG pozitif bilateral optik nörit ve miyeliti
tetiklemiş olabileceği düşünülmüştür. Olgumuzda uzun segment
myelit kliniği ile başvuran ve Anti-MOG antikoru ile Lyme IgM
antikoru pozitif olan hastamızı sunmak istedik. Olgu: Daha
önce bilinen sistemik hastalık öyküsü olmayan 24 yaşında kadın
hasta 3 ay önce doğum yaptıktan bir ay sonra başlayan önce
sağ bacakta başlayıp daha sonra sol bacağına yayılan uyuşma
hissizlik şikayeti ile dış merkezde tetkik edilmiş. Beyin MRG’de
ponsta solda, bilateral parietooksipitallerde T2 hiperintens
görünümleri olan hastanın spinal MRG’sinde C6 seviyesinden
T4’e kadar uzanan hiperintens lezyonu (hastanın kontrast alerjisi
olduğu için kontrastlı çekim yapılamamış) olan hastaya 5 gün 1
gr IV metilprednizolon tedavisi verilmiş. Şikayetleri azalan ancak
tam olarak düzelmeyen tarafımıza başvuran hasta ileri tetkik
ve tedavilerinin yapılması amacıyla nöroloji servisine yatırıldı.
Nörolojik muayenesinde şuur açık, oryante koopere, PIR:++/++
, pupiller izokorik, göz hareketleri her yöne serbest, motor
defisti yok, bilateral T4 seviyesinin altından itibaren hipoestezisi
mevcut, serebellar testler becerikli, alt ekstremitelerde DTRler
canlı, bilateral babinski pozitifdi. Kan tetkilerinde ANA, Anti ds
DANA, SSA, SSB, P-ANCA, C-ANCA negatifdi, Brucella IgG, IgM
normal sınırlardaydı, viral panel normaldi. Nörobehçet yönü ile
paterji testi negatifti, oral yada genital aft tariflemiyordu, göz
muayenesinde üveit saptanmadı. Lyme IgG negatif, Lyme IgGM
92,5 U/ml ile yüksekti (0-25). Hastanın öncesine ait kene ile temas
yada cilt lezyonu, miyalji yada artrali tariflemiyordu. EMG ve VEP
normaldi. Anti Aquaporin-4 antikoru negatif, anti MOG antikoru
pozitifdi. İlave 7 gün 1 gr IV metilprednizolon tedavisi verildi
şikayetleri düzeldi. Lyme IgM pozitif gelen hastaya Seftriakson
tedavisi, 1mg/kg oral metilprednizolon tedavisi ve azatiopirin
tedavisi başlanarak taburcu edildi, 1 ay sonra kontrole çağrıldı.
Sonuç: Olgumuzda Anti-MOG antikorları geliştiren eş zamanlı
Lyme IgM tespit edilen miyelitli bir hastayı tanımlıyoruz. Bu olgu
sunumu ile enfeksiyon ve immün aracılı MOG demiyelinizasyonu
arasında ilişki olabileceğini vurgulamak istedik