Okul Öncesinde Özel Gereksinimli Çocuklar için Materyal Geliştirme


Creative Commons License

Dalga A.

OKUL ÖNCESİ EĞİTİMDE ARAÇ GEREÇ GELİŞTİRME, Dr. Öğr. Üyesi Aslı Balcı, Editör, Atatürk Üniversitesi Açık ve Uzaktan Öğretim Fakültesi Yayını, Erzurum, ss.293-319, 2025

  • Yayın Türü: Kitapta Bölüm / Ders Kitabı
  • Basım Tarihi: 2025
  • Yayınevi: Atatürk Üniversitesi Açık ve Uzaktan Öğretim Fakültesi Yayını
  • Basıldığı Şehir: Erzurum
  • Sayfa Sayıları: ss.293-319
  • Editörler: Dr. Öğr. Üyesi Aslı Balcı, Editör
  • Atatürk Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Okul öncesi dönem, çocukların gelişimlerinin en hızlı ilerlediği ve temel becerilerin kazanıldığı kritik bir süreçtir. Bu dönemde oyun, deneyim ve materyaller aracılığıyla öğrenme ön plana çıkar. Eğitim materyalleri, öğrenmeyi somutlaştırarak hem dikkat çekici hem de kalıcı hâle getirir. Özel gereksinimli çocuklara da nitelikli eğitim sunmak anayasal bir haktır ve bu sürecin kaliteli olması, bireysel özelliklere göre uyarlanmış programlar ve materyaller gerektirir. Materyaller yalnızca öğrenmeyi kolaylaştırmakla kalmaz, aynı zamanda erişilebilirliği ve sınıf etkinliklerine katılımı artırarak fırsat eşitliğini destekler.

“Özel gereksinimli birey” kavramı zaman içerisinde değişim ve dönüşüme uğramıştır. Yetersizlik odaklı ve etiketleyici tanımlardan uzaklaşılarak yeterliklerin ön plana çıktığı kavramlar kullanılmaya başlanmıştır. Özel eğitimde materyal geliştirme sürecinin etkili olabilmesi için, bireyin yetersizlik türü ve düzeyi bilinmeli ve buna uygun öğretim içerikleri hazırlanmalıdır.

Görme yetersizliği olan çocuklar, bilgiyi daha çok dokunma ve işitme yoluyla edinirler; bu nedenle kabartmalı yüzeyler, sesli yönergeler ve koku-tat gibi farklı duyu kanallarını harekete geçiren materyaller önem taşır. İşitme yetersizliği olan çocuklar için ise görsel materyaller ön planda olmakla birlikte, işitsel girdiden yararlanabilen çocuklara yönelik sesli uyaranlar da eklenmelidir. Zihin yetersizliği olan çocukların dikkat, bellek ve genelleme becerilerindeki sınırlılıkları nedeniyle materyallerin dikkat çekici, basit ve ipuçları içeren bir yapıda olması önerilir. Bu materyaller sık tekrar ve pekiştireçlerle desteklenerek özgüven gelişimine katkı sağlar.

Otizm spektrum bozukluğu (OSB) olan çocuklarda ise görsel destek sağlayan materyaller özellikle önemlidir. Günlük rutinlerin görsel panolarla aktarılması, geçiş etkinlikleri için çizelgeler hazırlanması ve sosyal hikâyeler oluşturulması, hem kaygıyı azaltır hem de sosyal iletişim becerilerini güçlendirir. OSB’li çocuklar sözel yönergeleri anlamakta güçlük yaşadıklarından, görsellerle desteklenen materyaller ve yapılandırılmış etkinlikler öğrenmeyi kolaylaştırır.

Fiziksel yetersizliği olan çocuklarda materyal tasarımı, bağımsızlığı ve sınıf içi katılımı artıracak biçimde yapılmalıdır. Örneğin etkinlik kartlarının manyetik yüzeyli tasarlanması veya kolay kavranabilir materyallerin hazırlanması çocukların ince-kaba motor becerilerini desteklerken bağımsız katılımlarını da artırır. Ağır ve çoklu yetersizliği olan bireylerde öğrenme, genelleme ve motivasyon alanlarında ciddi sınırlılıklar vardır. Bu grupta yer alan çocuklara yönelik materyallerin sade, eğlenceli ve dikkat çekici olması öğrenme fırsatlarını artırır ve ön yargıların azalmasına katkı sağlar.

Özel gereksinimli çocuklara yönelik materyal geliştirme süreci yalnızca akademik bilgi sunmakla sınırlı değildir; çocukların sosyal, iletişimsel ve duygusal becerilerini de destekleyerek eğitim sürecine daha aktif ve bağımsız katılımı da sağlamaktadır. Her yetersizlik grubuna özgü materyal önerileri, çocukların bireysel farklılıkları ve gereksinimleri gözetilerek tasarlanırsa, bu durum öğrenmenin niteliğini artırır ve fırsat eşitliğine önemli bir katkı sağlar.

Sonuç olarak, okul öncesi dönemde özel gereksinimli çocuklar için materyal geliştirme ve uyarlama; sadece öğrenme sürecinin kolaylaşmasını değil, çocukların toplumsal yaşamda daha bağımsız, katılımcı ve özgüvenli bireyler hâline gelmesini de hedefler. Bu nedenle öğretmenler, materyal geliştirme sürecinde her çocuğun bireysel özelliklerini dikkate almalı, materyallerin hem duyu çeşitliliğini harekete geçirmesine hem de günlük yaşamda uygulanabilir olmasına özen göstermelidir.