EDEBİYAT VE İNSANLIK, PROF. DR. FUNDA KIZILER EMER DOÇ. DR. İNCİ ARAS, Editör, NİSAN, Eskişehir, ss.301-315, 2023
Uzun yıllar insan açısından edebiyatın yaşam kodları incelenmiş
ve bir sanat evreni olarak edebiyatın, insana ve onun duyularına, ön ve
son yaşamına dönük etkileri kutsal bir dokunuşla irdelenmiştir. Bu ilişki
ağında edebiyat açısından insan olgusu ise bir anlamda ötelenmiş ve belki
de ele alınış sürecinin olgunlaşması beklenmiştir. Günümüzde edebiyat
ve insan ilişkisi tüm yazın alanlarında ve türlerinde en başat öğe olarak
okurun karşısına çıkmaktadır. Şiir dilinin derinliklerine sinmiş insan ve
duygulayımı, derin hislenmeleri ve bilinmeyenleriyle en kasvetli varlık
olarak dizelere kanaviçe tadında işlenmiştir. Bu bir anlamda sevgili olmuş;
bir anlamda anne veya çocuk motifi ile biçim bulmuştur. İlk dönem destan
türlerinden modern yaşamın sonrası dijital dönüşüm evrelerinde bile hem
roman ve hem de öykü anlatımlarında imgesel düzlemde hayat bularak
dil kodlarında yerini almıştır bu ilişki. Bilindiği üzere bu etkileşim ağı
ile edebiyatçı/sanatçı, ait olduğu toplumun kültür kodlarını taşıdığından
edebiyat, içinde doğduğu sosyal yapının tanığı durumundadır. Toplum
sorunlarını dile getirir, bunu yaparken de toplumsal değişim süreçlerine
olumlu etkide bulunur. Toplumsal değişim ve dönüşümde önemli rol
oynar, içinde geliştiği sosyal yapıyı etkiler ve biçimlendirir. Toplumu
etkileyen edebiyat, aynı zamanda toplumdan da etkilenir. Sonuçta edebiyat
ve toplum, birbirini etkiler ve geliştirir. Burada her ikisinin de ortak alan
kodu insandır. Bu çalışma edebiyat açısından insanın, dil, duygu ve evreni
bakımından öne çıkan yanlarının dil kodlarıyla edebiyata nasıl yansıdığını