Gavin Brockett, Ne Mutlu Türk’üm Diyene: TürkMüslüman Kimliğinin Müzakeresi


Danış M. F.

VAKANUVIS - INTERNATIONAL JOURNAL OF HISTORICAL RESEARCHES, cilt.8, sa.1, ss.1095-1103, 2023 (Hakemli Dergi)

  • Yayın Türü: Makale / Kitap İncelemesi
  • Cilt numarası: 8 Sayı: 1
  • Basım Tarihi: 2023
  • Dergi Adı: VAKANUVIS - INTERNATIONAL JOURNAL OF HISTORICAL RESEARCHES
  • Derginin Tarandığı İndeksler: Directory of Open Access Journals, TR DİZİN (ULAKBİM)
  • Sayfa Sayıları: ss.1095-1103
  • Atatürk Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Tarihçi Gavin D. Brockett’in 2011 yılında ABD’de yayımlanan “Ne Mutlu Türk’üm Diyene: Türk-Müslüman Kimliğinin Müzakeresi” başlıklı kitabı, Özgür Balkılıç çevirisiyle 2022’nin Ekim ayında Fol Yayınları tarafından Türkçe literatüre kazandırılmıştır. 400 sayfadan oluşan çalışma Giriş ve Sonuç bölümlerinin haricinde yedi bölümden oluşur. Brockett’in çalışması, en temelde; Türk ulus-devletinin ve ona ait milli kimliğin inşası faaliyetini eleştirel bir perspektifle yeniden okuyarak bu süreçte “halkın millete dönüştürülmesi”nin sorunlu hikâyesini konu edinir. “1945 öncesinde Türk milli kimliğinin mevcut olmadığı” önermesi üzerinden yola çıkan kitap, ulus-inşası pratiğini “halk arasında” ve “elitler nazarında” olmak üzere ikili bir düzlemde ele alır ve tek partili dönem boyunca Türkiye’de ulus-devlet kimliğinin inşa edilemediğini ileri sürer. Halkın, Kemalist Türklük tahayyülüne bakışını ortaya koymak adına Brockett, çalışma boyunca yerel basılı medyanın üzerinde özellikle durur. İnşa edilmeye çalışılan ulus-devlet kimliğinin arkasını yasladığı tarihsel anlatılar, semboller ve söylemlerin barındırdığı seküler karakterin halk nezdinde bir karşılığı bulunmadığını iddia eden yazar, Demokrat Parti dönemiyle birlikte yeni bir kimlik tahayyülünün mümkün olduğunu öne sürer. Brockett’a göre elitist bir tarzda kurgulanan ulus-devlet vatandaşlığı kipinin tam karşısındaki “Türk-Müslüman kimliği” algılaması, aynı zamanda Türkiye’deki muhalefet geleneğinin de kristalleştiği bir hattın en merkezi fikirlerinden birini oluşturur. Bu haliyle Brockett’in çalışması; Faroz Ahmad, Bernard Lewis ve Eric Jan Zürcher gibi modern Türk tarihçiliğinin öncü isimlerinin açtığı yolda yapılan bir katkı ve eleştiriye açık birtakım tespitlerine rağmen Türk ulus-inşası tecrübesini tarihsel sosyoloji alanında anlamlandırabilecek değerli bir kitap görünümündedir.