I. Uluslararası Ardahan Anadolu Seramikleri Sempozyumu, Ardahan, Türkiye, 9 - 15 Ekim 2023, cilt.1, ss.38-51
Geçmişten günümüze değin, insanoğlunun en temel ihtiyaçlarından biri olan aydınlanma, çeşitli araçlar
yardımıyla karşılanmaya çalışılmıştır. Bu amaçla Paleolitik Dönem’den itibaren aydınlatma araçları
yapılmış, daha sonraki dönemlerde bu araçlar geliştirilerek kandil dediğimiz şekli almıştır. Elde, çarkta
veya kalıpta üretilen kandiller temel olarak, yakıtın konulması için bir hazne ve alevi yakıt ile besleyen
fitilden meydana gelmektedir. Aydın Arkeoloji Müzesi’ne satın alma, hibe ve müsadere yoluyla
kazandırılmış farklı kil ve astar özelliklerine sahip, form olarak çeşitlilik gösteren çok sayıda pişmiş toprak
kandil bulunmaktadır. Söz konusu kandiller arasındaki demlik formlu 13 adet kandil bu çalışmanın
konusunu oluşturmaktadır. Görünüş olarak tıpkı bir demliği andıran küre biçimli gövdeleri bu tip
kandillerin en belirgin özelliği olarak kabul edilmektedir. Emziğe benzeyen, silindirik şekilli dışa doğru
uzayan burunları ve makara şeklindeki dilimli kulplarıyla diğer kandil formlarından kolayca ayırt
edilebilirler. Diskusu dar olan bu kandillerin yağ delikleri forma göre oldukça büyüktür. MÖ 1.yy’dan, MS
3.yy’a kadar geniş bir zaman dilimi içerisinde tercih edilen bir tip olarak öne çıkan çark yapımı kandillerde
erken örneklerin daha kaliteli işçiliğe sahip olduğu görülür. Literatüre “Tea-Pot” olarak da geçen ve üretim
yerinin Anadolu olduğu öne sürülen bu kandil tipinin metal prototiplerden esinlenerek üretilmiş olduğu
düşünülmektedir.