GÜNDELİK YAŞAM SOSYOLOJİSİ, Prof. Dr. CUMHUR ASLAN, Editör, ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN ÖĞRETİM FAKÜLTESİ YAYINI, Erzurum, ss.79-106, 2023
• GUY DEBORD VE GÜNDELİK HAYATIN ANARŞİZMİ •Zamanının çoğunu bohem çevrelerle geçiren Debord; militan bir sinemacı, hümanist bir eleştirmen ve kışkırtıcı bir ideologdur. •KISA BİR BİYOGRAFİ •28 Aralık 1831 yılında Paris'te dünyaya gelen Debord, küçük yaşta babasını kaybetmesine rağmen son derece iyi koşullarda hayatını sürdürmüştür. Ailenin diğer bireyleri onu çocukluğundan itibaren şımartmış, el üstünde tutulmuş ve mutlu bir çocukluk geçirmiştir. •Debord ailesi II. Dünya Savaşı esnasında ayakkabı fabrikalarını satarak Nice'ye yerleşmiş, Debord burada kendisini sanatın içinde bulmuştur. Paris Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ndeki eğitimini yarıda kesen Debord, şiir ve sanatla iç içe bir yaşam sürdürmeyi tercih etmiştir. İlerleyen dönemde "Sosyalizm ve Barbarlık" adlı topluluğa katılmış; 19 yaşında Lettriste Internationale'e üye olmuştur. Sade İçin Ulumalar adlı yapıtıyla baş gösteren kitlesel izdiham ve olaylar onun destanının doğuşu olmuştur. •Anılar Özet •Devrimi sanatın ve şiirin hizmetine sunmakla övünen avangart sanat eğilimlerinden Dada ve Gerçeküstücülük'ten ödünç alan bir düşünceye bağlı olan Debord, 1957 yılında Anılar adlı kitabı yazmış; kitap onun ölümünden sonra yayımlanmıştır. Kitap, bugünkü anlamıyla bir "anti-kitap" niteliğindeydi ve Sitüasyonistlerin détournement (saptırma) adını verdikleri kültürel direniş tekniğinin somut bir örneğiydi. •Ölümü •1961'de Critique de la Séparation (Ayrılığın Eleştirisi), 1973'te Society of the Spectacle ve 1978'de ise otobiyografik ögeler taşıyan in Girum Imus Nocte et Consumimur Igni (Gecenin İçinde Dönüyoruz, Ateş Bizi Yutuyor) isimli filmleri çekti. Latince kökenli bir deyişten esinlenen bu sonuncu deneysel film, aynı zamanda başlığında yer alan harflerin sıra dışı dizilişiyle de kusursuz bir palindrom örneğiydi; yani karakterler tersten -sağdan sola doğru okunduğunda da cümlenin anlamı değişmiyordu. Debord, 1977'de büyük yankı uyandıran kitabı Gösteri Toplumu'nu yayımladı. Kitap, kapitalist tüketim kültürü ve ilişkilerine, bu ilişkilerin neden olduğu yaygın yabancılaşma ve meta ekonomisine yönelik yıkıcı bir saldırı niteliği taşıyordu. Debord 1994 yılında göğsüne dayadığı bir tüfekle intihar ettiğinde 63 yaşındaydı. •GUY DEBORD VE GÜNDELİK HAYATIN ANARŞİSİ •Guy Debord, In Girum adlı deneysel filminin senaryo metninde şöyle seslenir: “Dünyayı altüst etmek için gereksindiğimiz formülü kitaplarda değil, aylaklıkta, gezginlikte aramıştık daha çok. Hiçbirinin bir öncekine benzemediği büyük günlerden türemiş bir aylaklıktı bu ve hiçbir zaman da son bulmuyordu arayışımız. Şaşırtıcı karşılaşmalar, görkemli engeller, büyük ihanetler, büyülü tehlikeler; kısaca hiçbir şey eksik değildi bu aylakça gezinişte, hiç kimsenin bulmayı arzulamadığı uğursuz bir Kutsal Kâse’nin izinin sürülüşünde…”. •Dérivé (Sapma) Teorisi •Dérivé, bir flaneur etkinliğinden daha fazlasıdır; "gezgin düşünür" olan flaneur yalnızca çevreyi gözlemler ve gözlemlediği şeyler üzerine düşüncelere dalarken; Sitüasyonistler yaşama müdâhil etmek suretiyle flaneur’ü dönüştürürler. Dérivé esnasında edinilen farkındalık, psikolojik yenilenmenin temel gösterenidir. • Détournement (Saptırma) Teorisi •Saptırma kavramı International Situationist dergisinin 1958’de yayımlanan ilk sayısında şöyle tanımlanmaktadır: “Daha önce kullanılan estetik ögelerin çalınıp değiştirilmesinin kısaltılmış biçimi. Geçmişteki ve bugünkü sanat üretiminin, daha üstün bir ortam yaratmak üzere iç içe geçirilmesi”. Özet (devamı) •Üniter Şehircilik •En yalın tanımlamayla, teknokratik, yararcı ve işlevsel şehircilik anlayışının eleştirisidir. Debord’un ifadesiyle, “Tüm sanatların ve tekniklerin birleşik bir çevre kompozisyonuna katkı sağlayacak araçlar olarak kullanılmasına denir”. •Sitüasyonist Oyun •Geniş ölçüde üretim idealizasyonu üzerine kurulu olan klasik oyun kavramının ilksel toplumsal dayanaklarını yitirerek kültür endüstrisi içinde tecimselleşmesine ve işlevsel hale gelerek metalaşmasına karşı girişilen bir eleştiridir. Söz konusu eleştiri, oyundaki kazanma ya da kaybetme dürtülerinin zenginlik elde etme yarışında bireyler arasındaki gerilimi tırmandırıcı etkilerine odaklanır. •Psikocoğrafya •Psikocoğrafya, coğrafi çevrenin belirli etkilerinin ve kesin yasalarının incelenmesidir. •Geri Kazanma ve Atlatma •Geri kazanma, en basit tanımlamayla, sistem karşıtı ögelerin sisteme dâhil •Guy Debord ve Gündelik Hayatın Gösterisi •GUY DEBORD VE AVANGART BAŞKALDIRI budur. edilerek etkisiz kılınmasıdır. “Atlatma” kavramının ifade ettiği anlam ise, geri kazanmanın tersine dönmesidir. •Debord, "insanlar arasındaki ilişkilere hükmeden" ve "toplumu onun müşterilerinden biri hâline getiren" günlük hayat gösterisinden söz eder. Debord’un tanımladığı anlamıyla gösteri, meta fetişizminden beslenen kapitalist toplumun bir başka şekilde adlandırılmasıdır. •Debord'un kapitalist nitelikli sinemada karşı çıktığı şey, onun tek boyutlu (unileteral) iletişimi pekiştirme işlevidir. Debord, genel olarak, sanatı bir iletişim aracı olarak kavrar ve seyirciyi etkin bir alımlayıcı nitelikle donatmak için sinemanın dünyası ile gerçek dünyanın sınırları arasındaki bulanıklığı ortadan kaldırmaya çalışır. Özetle, sanatta belleği yıkıma uğratmak gerekir; onun kurmayı önerdiği iletişimin temel uzlaşımlarını hükümsüz kılmak gerekir. Sanatın amatör icracılarının moralini bozmak; asıl büyük işçilik •Guy Debord ve SitUasyonist Enternasyonel (SE) •Tüm tarihleri boyunca Sitüasyonistler’in kendi eylemleri için temel aldıkları argümanlar, refah ve özgürlüklerden yoksun bir toplumun içindeki durumların ve gündelik yaşamın yeniden devrimcileştirilmesi suretiyle diriltilmesine dayanmaktadır.