Kuramsal Sanat Okumaları, Caner Şengünalp,Halil Daşkesen, Editör, https://www.detayyayin.com.tr/, Ankara, ss.100-116, 2022
İLHAN KOMAN
Mustafa BULAT1
Mehmet ŞAHİNKAYA2
ÖZET
XIX. Yüzyılın sonları XX. Yüzyılın başlarında ortaya çıkan hızlı teknolojik
gelişmeler, savaşların ortaya çıkardığı yıkımlar, sanat ve düşünce alanlarını
etkilemiş yeni estetiksel arayışların ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır (Bulat,
S., Bulat, M., Aydın, B., 2014;106). Bu dönemde sanat tartışmaları yoğunlaşmış
sanatın toplumsal yönü, sanatın işlevselliği sorgulanmaya başlanmıştır. İmparatorlukların parçalanması, krallıkların yok olması ve yerlerini yeni oluşumlara
bırakmaları, sanat alanında da geleneksel kalıpların kırılarak yeni ve farklı tarz
arayışları olarak değerlendirebileceğimiz modern sanat anlayışı egemen olmaya
başlamıştır (Bulat,S., Bulat, M., Aydın, B., 2014;106).
“Sanat iletişimsel bir olgudur, bir çağın kodlarını, sembollerini ve geleneklerini
fiziksel hale getiren bir işaretler sistemidir” (Şengünalp, 2021: 5152). Bu
bağlamda, yakın geçmişimizin hem geleneksel hem de evrensel nitelik taşıyan
sanatçılardan birisi de İlhan Koman olmuştur. Sanat hayatı boyunca, insanı,
doğayı, mimariyi, matematiği, geometriyi ve fizik olgularını irdelemiş, güncel
teknoloji ile harmanlayarak üretim süreci içerisine giren özgün bir sanatçıdır.
Kullandığı malzemeler ve bu malzemelere uyguladığı radikal yaklaşımlar, sanatçının biçim ve anlatım zenginliğinin birer göstergesidir.
Haklı olarak Türk da Vinci’si ünvanıyla anılan İlhan Koman dahiyane bir biçimde
bilimle sanatı bir araya getirmiş sanatın formülüze edilebilirliğini ortaya koymuştur. 1921 yılında Edirne’de doğan Koman, 1950’li yıllarda bir kırılma
yaşayarak Stockholm’e yerleşmiş ve kafasındaki asıl sanat problemlerini orada
ortaya koymuş ve kendisini var etmiştir. Yaşadığı gemiyi Türkiye’den gelen pek
çok sığınmacı aydına ve kendisine yuva eden Koman nerede ne şekilde üretirse
üretsin o Türk sanatının dahisi ve en önemli isimlerinden birisidir. Pek çok sanatçıda olduğu gibi Koman’da kendisini Türkiye sınırları dışında var etmiş ve Türk
sanatına hizmet etmiştir. Eserleri dünyanın pek çok yerinde sergilenen İlhan komanın matematik ve geometriyle buluşturduğu heykelleri formülüze edilebilir
niteliği ile hala hayata geçirilebilirdir. Bu onun eserlerinin bilimle muhteşem
buluşmasından kaynaklanır.