Çocuklarda Tromboembolizm


Creative Commons License

Özay M., Aras T., Özkorucu Yıldırgan D., Akgüneş E., Karahan Ş., Keskin Sarılar Z., ...Daha Fazla

67. Türkiye Milli Pediatri Kongresi, Girne, Kıbrıs (Kktc), 18 - 22 Ekim 2023, ss.134

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Girne
  • Basıldığı Ülke: Kıbrıs (Kktc)
  • Sayfa Sayıları: ss.134
  • Atatürk Üniversitesi Adresli: Evet

Özet


Giriş: Son 15 yılda Pediyatrik popülasyonda venöz ve arteriyel trombozlarla giderek daha fazla karşılaşılmaktadır. Çalışmamızda, tromboemboli (TE) insidansında artış olup olmadığını ve altta yatan risk faktörlerini, yönetimini ve klinik sonuçlarını belirlemek için Ocak 2010 ile Aralık 2020 tarihleri arasında trombotik olay öyküsü olan tüm çocuklardan (0-18 yaş arası) veriler toplandı. 

Materyal ve Metot: Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde Ocak 2010 ile Aralık 2020 tarihleri arasında başvuran çocuk yaş grubundaki hastaların tıbbi kayıtlarının geriye dönük analizi yapıldı. Tromboz bölgesi, ilişkili risk faktörleri, tedavi seçenekleri ve trombotik olayın sonuçları değerlendirildi. 

Bulgular: Hastaneye yatırılarak izlenmiş olan 51.025 çocuktan 70’inde tromboz saptandı (13,7 vaka/10.000). VTE’ler için yıllık ortalama insidans, her 10.000 hastaneye yatışta 10 ve ATE’ler için ise, 3.7 olarak bulundu. Yenidoğan ve adölesan yaş grubu en riskli popülasyonları temsil ediyordu. Çalışma grubunda ortanca yaşı 6, 49 hasta (%70) erkek,21 hasta (%30) kız cinsiyette idi. En yaygın tromboz bölgesi intrakranial 28’de (%40), ardından alt ekstremite ve üst ekstremite ven trombozu 16 (%22,9), intrakardiyak 13 (%18,6), abdominal ven trombozu 10 (%14,3 ) idi. Altta yatan nedene yönelik incelendiğinde, en sık santral venöz kateter kullanımı iken (%30) bunu kalıtsal trombofili (%10,1), malignite % 7, enfeksiyon (%4,2), doğuştan kalp hastalığı (%5,6), antifosfolipid antikor sendromu (%1,4) gibi klinik durumlar olduğu görüldü. Otuz sekiz (%54,3) hasta sadece düşük molekül heparin ile tedavi edildi, 19 (%27,1) hastaya önce heparin ardından warfarin tedavisi verildi. Vakalarımızın 12 (%17)’sinde takibinde kalıcı tromboz veya tekrarlama, 3 (%4)’unda ise ölüm izlendi. 

Sonuç: Pediatrik tromboz insidansı 13,7 vaka/10000 hastaneye yatış idi. Çalışma süresi boyunca popülasyonumuzda insidansın arttığına dair kesin bir kanıt yoktu. Bizim popülasyonumuzda venöz sistem TE için en yaygın yerleşim yeriydi. Santral venöz kateterler, bu çalışmada trombozun önde gelen nedeni idi. Warfarin ve heparinin her ikisinin de güvenli antikoagülasyon seçeneği olduğu bulundu. Vakalarımızın %17’sinde kalıcı trombüs veya tekrarlama, %4’ünde ise ölüm izlendi.