TÜRKİYE-RUSYA İLİŞKİLERİ: DÜNÜ, BUGÜNÜ VE YARINI, Prof. Dr. İlyas TOPSAKAL,Alperen Kürşad Zengin, Editör, NOBEL, İstanbul, ss.215-231, 2021
Yaklaşık yarım yüzyıl süren ve iki süper gücün mücadelesine sahne olan Soğuk Savaş’ın sona ermesi uluslararası sistemi derinden etkilemiş ve sistemin yapısını köklü bir şekilde değiştirmiştir. ABD hegemonyasında tek kutuplu yeni bir sisteme geçilmiş ve Batılı kapitalist ve liberal değerlerin zaferi ilan edilmiştir. Bu yeni dönemin heyecanıyla ‘tarihin sonu’ tezi ortaya atılmış ve kapitalist/liberal düzen hakimiyetinin çok uzun yıllar süreceği Batılı düşünürler tarafından dile getirilmiştir. Ancak çok geçmeden dünyanın çeşitli bölgelerinde meydana gelen çatışmalar tarihin sonunun gelmediğini göstermiş ve bu yeni dönemdeki gelişmeler ‘medeniyetler çatışması’ şeklinde sunulmuştur. Gevşek iki kutuplu sistem olarak adlandırılan Soğuk Savaş boyunca iki kutup lideri ülke olan ABD ve SSCB nükleer silahlara sahip olduğu halde sıcak bir çatışmaya girmekten kaçınmışlardır. Soğuk Savaş’ın bitmesinin üzerinden geçen otuz yıl sonra bugün bile Soğuk Savaş dönemi için dünyanın diken üstünde olduğu bir dönem ve zaman zaman savaşın eşiğinden dönüldüğü değerlendirmeleri yapılmaktadır. Oysa Soğuk Savaş’ın sonundan günümüze kadar dünyanın çeşitli bölgelerinde sayısız savaş yaşandı ve yaşanmaya devam ediyor. Bu çatışma bölgeleri ağırlıklı olarak Türkiye’nin de içinde bulunduğu coğrafyada meydana gelmektedir ve hem Türkiye’nin hem de Rusya’nın doğrudan ya da dolaylı olarak etkilendiği ve/veya etkilediği çatışma bölgeleri olmuştur.