diğer, İstanbul, 2021
Küreselleşmenin artık konuşulmadığı, tüm kültürlerin bir
şekilde akışkan kategoriler olarak birbirini etkilediği, dönüştürdüğü
varsayılan XXI. yüzyılda İbn Teymiyye gibi bir şahıs merkeze alınarak İslam’ın
bir şiddet dini olarak kodlanması, din olarak İslam’ın çoğulcu toplum
teorilerinin varlığına imkân vermediği iddiası gibi daha başından tartışmalı,
ön yargılı, hatalı yaklaşımların olduğu günümüzde, bu iddiaların niteliğinin
tespiti önem arz etmektedir. Bu noktada Batı’yı suçlamaya gerek yoktur; zira
İbn Teymiyye’yi referans kod olarak görüp varlıklarını bir anlamda ona borçlu
olan grupların yazdıkları ve yaptıklarıyla bu tür yorumlara fırsat verdiklerini
söylemek mümkündür.
Bu çalışma, Çağdaş Batı literatüründe İbn Teymiyye’ye
yönelik yaklaşımların niteliğine ve oluşturulma biçimlerine olan merak sonucu
vücut bulmuştur. Cevabı aranan temel sorular şunlardır: Batı düşüncesinde İbn
Teymiyye nasıl algılanmaktadır; Batılı araştırmacılar tarafından radikal İslamî
gruplar ile İbn Teymiyye arasında nasıl bir ilişki kurulmaktadır; İbn
Teymiyye’nin düşünceleri nasıl ve hangi metodlarla okunmaktadır? Çalışmanın
varsayımı ise İbn Teymiyye’nin isim ve fikirlerinin İslamcı grupların kendi
eylemleriyle onun düşünceleri arasında kurdukları ilişkileri ve ayrıca Batılı
yazarların onu okumadaki metodolojik hataları nedeniyle; yıpratılmış,
hırpalanmış olduğu kabulüne dayanmaktadır. Batı’da İbn Teymiyye üzerine çok
fazla yayın olduğundan çalışmanın sınırlandırılması kaçınılmaz olmuştur.
Çalışma örnekleme yöntemi kullanılarak İbn Teymiyye üzerine bir fikri
ısrarla işleyen seçili bazı makaleler üzerine yapılmıştır. Zira Batı’da İslam
kelimesiyle aynı terkipte yer verilen radikalizm, fundemantalizm,
şiddet, terör, cihad gibi bazı anahtar kelimelerin işlendiği makale ve
kitaplarda, mutlaka İbn Teymiyye’ye atıf yapılmakta, bu bağlamda bazı İslamî
grupların uyguladığı şiddetin tek kaynağı olarak İbn Teymiyye’yi kabul eden
oldukça geniş bir literatürün varlığı görülmektedir.