3. ULUSLARARASI SANAT, ESTETİK SEMPOZYUMU ve SERGİSİ, Gaziantep, Türkiye, 4 - 06 Nisan 2019, ss.248
Latince ‘olmayan iyi bir yer anlamına gelen’ ütopya, ilk yazılı örneklerinin yer aldığı Antik Yunan’dan başlamak üzere, günümüze kadar pek çok düşünür ve edebiyatçının üzerinde durduğu bir mesele olmuştur. Yazarlarınca yaşanılan zamanın bir eleştirisini içeren bu eserler, mutluluğa ve daha iyiye olan inancın yardımıyla alternatif toplumsal kurgular inşa etmişlerdir. Aydınlanmanın ilerlemeci tavrı iyimser kurguları beslerken, sanayileşme ile meydana gelen köklü toplumsal dönüşümler karamsar bir hava yaratmıştır. Artık insanoğlunu daha iyi değil, daha kötü bir gelecek beklemektedir. Bu çalışma da geleceğin insanlık için karamsar olduğunu kabul eden ‘hayal’ ve ‘gerçek’ iki ütopik kurgunun/oluşumunkarşılaştırmasını içerir. Bu örneklerin seçilmesinin nedeni ise her iki kurgunun/oluşumun çözümü, doğada ve geleneksel yaşantıda aramasıdır. Sonuç olarak her iki kurgu/oluşum da beklenen kötü sona kadar umutlarını yeşertmeyi ve varlıklarını sürdürmeyi amaçlamakta-dır.