MYASTHENİA GRAVİS HASTALARINDA YUTMA GÜÇLÜĞÜ HER ZAMAN MİYASTENİK KRİZE BAĞLI OLMAYABİLİR


Creative Commons License

Yevgi R., Bilge N., Şimşek F., Ceylan M., Eren A.

57.ULUSAL NÖROLOJİ KONGRESİ, Antalya, Türkiye, 27 Kasım - 01 Aralık 2021, ss.245

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Antalya
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.245
  • Atatürk Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

EP-143 MYASTHENİA GRAVİS HASTALARINDA YUTMA GÜÇLÜĞÜ

HER ZAMAN MİYASTENİK KRİZE BAĞLI OLMAYABİLİR

RECEP YEVGİ , NURAY BİLGE , MUSTAFA CEYLAN , FATMA ŞİMŞEK ,

ALPER EREN

ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ, NÖROLOJİ A.D

Olgu:

GİRİŞ: Oküler, bulber kaslar ile ekstremite ve solunum kaslarında

dalgalanma gösteren çeşitli derecelerdeki kas güçsüzlüğü

Myasthenia gravis (MG) ‘in en önemli klinik özelliğidir. Myastenik

kriz MG’nin yutma güçlüğü, solunum güçlüğü gibi semptomlarının

yaşamı tehdit edebilecek düzeyde kötüleşmesi olarak

tanımlanabilir. OLGU: 40 yaşında kadın hasta, acil servise 15 gün

önce başlayan yutma güçlüğü ve halsizlik şikayeti ile başvurdu.

Hastanın hem sıvı hem katı gıdaları yutmakta zorlandığı, gıdaları

yutarken nefes darlığı hissettiği öğrenildi. Hastaya 2 yıl önce

yutma güçlüğü, nazal konuşma ve aşırı halsizlik şikayetleri

sebebiyle başvurduğu klinikte asetil kolin reseptör antikoru pozitif

MG tanısı konulduğu öğrenildi. Pridostigmin bromür 60 mg 4*1,

prednizolon tablet 30 mg/gün dozunda kullanıyordu. Hastanın

nörolojik muayenesinde bilateral orbikularis oküli ve boyun

fleksör kasları hafif zayıf olarak saptandı, haricen özellik izlenmedi.

Hastanın rutin laboratuar incelemeleri ve acil serviste çekilen

beyin tomografisi ve diffüzyon manyetik rezonans görüntülemesi

normaldi. Hastanın kullanmış olduğu prednizolon dozu tedricen

artırılarak 60mg/gün dozuna, pridositigmin bromür 6*1 dozuna

çıkıldı. Intravenöz immunglobulin 0,4 gr/kg/gün dozunda 5

gün verildi. Hastanın şikayetlerinde düzelme olmadı. Yatışının

10. gününde yutma güçlüğü şikayeti daha da artan hastaya

nasogastrik sonda takıldı. 5 gün günaşırı olarak plazmaferez

tedavisine alınan hastanın yutmasında bir değişiklik olmadı.

Yutma güçlüğüne yol açabilecek olası gastroenterolojik nedenler

açısından gastroenteroloji konsültasyonu istendi. Hastaya

endoskopi yapıldı. Özofagusda lümeni kısmen saran ve pasajı

engellemeyen ülsere vegetan lezyon izlendi. Lezyondan alınan

biyopsi sonucu yassı epitel hücreli karsinom olarak değerlendirildi.

Hasta özafagus kanserinin ileri tedavisi için medikal onkoloji

bölümüne yönlendirildi. SONUÇ: MG hastalarında ortaya çıkan

yutma güçlüğü şikayeti her zaman miyastenik krize bağlanmamalı,

özellikle tedaviye dirençli olgular mutlaka yutma güçlüğüne neden

olabilecek olası diğer sebepler açısından değerlendirilmelidir.