Fenomen yayıncılık, Erzurum, 2019
Arap
şiirinin temel
konularından biri
olan tasvir, cahiliye döneminden Abbasiler dönemine kadar, diğer
konularda söylenen
kasidelerin içerisinde işlenmeye devam etmiş, ancak Abbasiler döneminde bazı bağımsız tasvir şiirleri
de söylenmiştir.
Bu durumun Endülüs’te
de devam ettiğini
görüyoruz.
Endülüslü
şairlerin, tasvir
şiirleri de
nadiren bazı kıtalarda
ve kasidelerde başlı başına bir konu olarak karşımıza çıkmakta olup çoğunlukla
başka konularla iç
içedir. Çalışmamızın
konusunu teşkil eden
tabiat tasvirlerinin en çok iç içe olduğu şiir konusu gazeldir. Bu konu ikiliği,
övgü, mersiye,
sitem ve övünme şiirlerinde de görülür.
Endülüs'te
tabiat şiirin gelişmesinde ve daha zevkli hale gelmesinde büyüleyici doğal
çevrenin, lüks ve
müreffeh yaşantının büyük
bir rolü olmuştur. Şairler, bu göz kamaştırıcı doğal çevredeki köşk ve benzeri yapıları; bunların çevresindeki bahçe, bağ,
havuz, ırmak
ve su kanalları
gibi gözü okşayan manzaraları; içlerindeki resim, nakış
ve heykel gibi
sanat eserlerini; içki meclislerini, gece sohbetlerini, şarkı,
dans ve eğlence
araçlarını; mum ve
avize gibi aksesuarları; kilise ve benzeri mabetleri
tasvir etmişlerdir. Bu
arada sosyal hayatın çeşitli yönlerini ele almayı da ihmal etmemişlerdir. Bu çalışmanın
amacı, Endülüslü şairlerin
genellikle aşk, gazel, şarap
ve şarap
meclisi, övgü,
mersiye, şikayet ve
özlem şiirleriyle iç
içe işledikleri, bazen
de bağımsız kasidelerde
ve kıtalarda terennüm
ettikleri bahçe, çiçek, su, meyve, sebze ve kar gibi doğal
manzaranın vazgeçilmez
unsurları ile
ilgili tabiat şiirlerinden örnekler vererek Endülüs'teki sosyal yaşantı
hakkındaki
bazı kesitlerin
Türk okuyucusuna sunulmasıdır.
Çalışmada kişisel yorumlardan kaçınılarak
bibliyografyada verilen
kaynakların değerlendirmeleri esas alınmış, şiirler ve çevirileri ilgili başlıklar
altında sunulmaya
çaşılmış, çalışmanın
hacmini aşmaması göz
önünde bulundurularak şiirlerinden örnekler verdiğimiz şairlerin biyografilerine yer verilmemiştir.