2. ulusal hematoonkogenetik kongresi, Girne, Kıbrıs (Kktc), 4 - 07 Mayıs 2023, ss.114
Gastrik kanser dünyadaki kanserler arasında 5. sırada ve kanser nedenli mortalite sebepleri
arasında 4. Sırada yer almaktadır. Gastrik kanser insidansı toplumlar arasında farklılık
gösterebilmektedir. Ortaya çıkan yeni vakaların %50’den fazlası gelişmekte olan ülkelerde
gözlenmektedir. Gastrik kanser bir takım çevresel faktörler ve spesifik genetik değişimlerin
ortak sonucu olarak meydana gelmektedir. Total olarak bakıldığında elde edilen daha yüksek
hijyen standartları, sebze ve meyve tüketiminin artması ve en önemlisi H.pylori eradikasyonuna
bağlı olarak tüm dünyada gastrik kanser insidansı azalma eğilimindedir. Ancak buna rağmen
gastrik kanserin önlenmesi büyük önem arz etmektedir. Gastrik kanserlerin çoğunluğu sporadik
olarak ve genellikle 45 yaşın üstündeki kişilerde ortaya çıkmaktadır. Gastrik kanserlerin
%10’luk kısmı ise 45 yaş altındaki kişilerde genetik faktörlere bağlı olarak ortaya çıkar. Tüm
gastrik kanserlerin %1-3’ünü ise herediter diffüz gastrik kanser histolojik alttipi oluşturur. Bu
alt tip CDH1 genindeki germline mutasyonlar ile ilişkilidir. Kolorektal, gastrik ve endometrial
karsinom hastalarında mikrosatellite instabilite olarak adlandırılan replikasyon hataları
bulunmaktadır ve MSI bazı sporadik kanserlerde de gözlenmektedir. Mikrosatellite instabilite
durumu hastaların immunoterapi alabilmesi için önemli bir belirteçdir. Çalışmamızda Ocak
2021-Ocak 2023 tarihleri arasına Atatürk Üniversitesi Genetik Hastalıkları Değerlendirme
Merkezi’ne (ATAGEN) başvuran 50 gastrik kanser tanılı hasta örneği incelenmiştir. 50 adet
formaline-fixed paraffin embedded (FFPE) örneği Yeni Nesil Dizileme (NGS) yöntemi ile
EasyPgx MSI paneli çalışılmıştır. 46(%92) hastada mikrosatellite stabilite varlığı belirlenmiş,
4(%8) hastada ise mikrosatellite instabilite yüksek oranda belirlenmiştir. Gastrik kanserlerde
moleküler düzeydeki değişikliklerin saptanması, multidisipliner iş birliği ve hedefe yönelik
tedavi ajanlarının kullanımı ve hala gelişmekte olan immunoterapi ile hastalar için en uygun
tedavi yönetimini sağlayıp sağ kalımı artıracaktır.