Uluslararası Halkla İlişkiler, Prof. Dr. Naci İSPİR - Prof. Dr. Fatma GEÇİKLİ, Editör, Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi, Erzurum, ss.214-235, 2017
Küreselleşme ile beraber kurum, kuruluş ve hükûmetler dış çevrelerini hem etkileyen hem de dış çevrelerinden etkilenen, yani canlı bir organizma hâline gelmişlerdir. Bu organizasyonlar karar alma ve uygulama süreçlerinde çevresel etkileri göz önünde bulundurmak zorundadırlar. İletişimin ve iletişim teknolojilerinin gelişmesine paralel yaşanan bu gelişmeye ek olarak dış çevre kavramı giderek genişleyerek uluslararası bir boyut daha kazanmıştır. Halkla ilişkiler alanı da meydana gelen değişmelerden etkilenerek stratejik bir boyut kazanmıştır. Dış çevreyi etkileyen ve aynı zamanda da dış çevreden etkilenen organizasyonlar stratejik kararlar alırken kamuoyunu daha dikkatle incelemek ve talepleri hızlıca değerlendirmek zorundadırlar. Bu da ancak proaktif bir perspektif olan stratejik iletişim yönetimi ile başarılabilir.
Günümüzde uluslararası halkla ilişkiler faaliyetlerinin önemi gitgide artarken hükûmetlerin, kâr amacı güden kuruluşların ve sivil toplum kuruluşlarının bu yeni sürece aktif olarak katılmaları yoluyla organizasyonlarının devamlılığını sağlayabilecekleri söylenebilir. Küresel boyutta yaşanan bu değişikliğin başlıca sebeplerinden biri dünyanın önceye oranla daha demokratik bir yapıya bürünmesidir. Çoğulculaşan dünyada hem uluslararası hem de toplumsal düzeyde iletişim her zamankinden fazla yaşamımızın içine girmiş ve stratejik bir faaliyet alanı hâline gelmiştir. Organizasyonların varlıklarını devam ettirebilmeleri, diğer toplumlar ve kültürler ile uzlaşıp anlaşabilmelerine bağlıdır.