Mediterranean Journal of Infection, Microbes and Antimicrobials, cilt.10, sa.1, ss.90-91, 2021 (Scopus)
Giriş: Bu çalışmada tıp öğrencilerinin Koronavirüs hastalığı-2019 (COVID-
19) ile ilgili bilgi düzeyleri ve pandemiye karşı erken psikolojik tepkilerinin
araştırılması amaçlandı.
Gereç ve Yöntem: İlk beş yıl öğrencilerinin dahil edildiği kesitsel bir
çalışma yapıldı. Çalışma için gerekli Sağlık Bakanlığı ve etik kurul onayları
alındı. Veriler 2-10 Haziran 2020 tarihleri arasında, çevrimiçi bir anket yolu
ile toplandı. Ankette sosyo-demografik özellikler, COVID-19 ile ilgili bilgi
soruları ve depresyon, anksiyete ve stress (DASS-21) ölçeğine yer verildi.
Öğrencilere sınıf whatsapp grupları aracılığı ile ulaşılarak, çalışma hakkında
bilgilendirilip, katılım gönüllülük esasıyla sağlandı. Öğrencilerin çevrimiçi
onamı alındı.
Bulgular: Çalışmaya 904 öğrenci katıldı. Ortalama yaş 21,31±2,201,
488’i (%54) kadındı. Sekiz yüz elli altısı (%94,7) ailesi ile birlikte kalmakta
idi. Öğrencilerin 283’ü (%31) Sağlık Bakanlığı’nın yayınladığı COVID-19
bilgilendirme rehberini okumuştu. Dört yüz doksan yedisi (%55) COVID-19
ile ilgili bilgi düzeyini yeterli bulmakta, 846’sı (%94,6) eğitiminin aksaması
konusunda kaygı duymaktaydı. Öğrencilerin COVID-19 hakkındaki bilgi
puanları 23 puan üzerinden ortalama 15,095±2,43 bulundu. COVID-
19 ile ilgili en çok bilinenler bulaş yolu, kuluçka süresi ve korunmada
sosyal izolasyon gerekliliği iken en az bilinen ise COVID-19 geçiren
hastaların tromboz profilaksisi için heparin kullanması gerektiği idi. Bilgi
sorularına verilen yanıtlar Tablo 1’de sunuldu. Kadınların bilgi puanları
erkeklerden (sırasıyla 15,377±2,25874; 14,764±2,59421, p=0,000), klinik
dönem öğrencilerinin bilgi puanları ise pre-klinik dönem öğrencilerinden
anlamlı şekilde yüksekti (sırasıyla 15,602±2,190; 14,932±2,490, p=0,000).
Sekiz yüz elli birinin (%94,1) ekran süresi artmış, 448’i (%49,5) kendisine
COVID-19 bulaşması ile ilgili, 727’si (%80,4) ailesine COVID-19 bulaşması
ile ilgili kaygılanmaktaydı. Öğrencilerin depresyon, anksiyete ve stress
semptomlarının prevalansı sırasıyla %64,9 (n=587), %70,4 (n=636), %34,1
(n=308) bulundu. %33,6’sında (n=304) anksiyete, %17’sinde (n=154)
depresyon, %10,3’ünde (n=93) ise stress ileri ve çok ileri düzeyde idi (Şekil
1). Yakınlarına COVID-19 bulaşma korkusu olanlarda olmayanlara göre
depresyon anksiyete ve stres anlamlı şekilde yüksekti (tümü için p<0,001).
Kadın cinsiyette anksiyete (OR=0,51, %95 CI=0,94, p=0,020) ve depresyon
(OR=0,95, %95 CI=1,15, p=0,025) olasılığı daha yüksekti.
Sonuç: Tıp öğrencilerinin COVID-19 ile ilgili bilgileri iyi düzeydedir.
Öğrenciler pandeminin psikolojik etkilerini yaşamakta, eğitimlerinin aksaması
konusunda kaygılanmaktadır. Öğrencilerin psikolojik dayanıklılıklarını
artıracak ve onları destekleyecek stratejiler geliştirilmeli, ruh sağlıkları için
koruyucu önlemler hayata geçirilmelidir.
Anahtar Kelimeler: