VETERİNER HEKİMLER DERNEĞİ DERGİSİ , cilt.93, sa.1, ss.76-86, 2022 (Hakemli Dergi)
Embriyonik ve fötal ölümler süt sığırcılığı işletmelerinde hem ekonomik hem de biyolojik verimliliği olumsuz etkileyen kritik problemlerdir. Gebeliğin ilk trimesterindeki gebelik kayıpları, sonraki dönemlerdeki gebelik kayıplarına göre daha sık gözlenir. Her tohumlamada, oositlerin neredeyse tamamı fertilize olurken, oluşan embriyoların yaklaşık yarısı doğuma ulaşabilmektedir. İlk trimesterdeki gebelik kayıplarının çoğunluğu (%60 – 87) tohumlama sonrası ilk 28 günde meydana gelirken (erken embriyonik ölüm), ilerleyen günlerde de (28 – 90. günler) (%10 – 35) geç embriyonik veya erken fötal ölümler gözlenmektedir. Her ne kadar erken embriyonik ölümlerin prevalansı daha fazla olsa da, geç embriyonik ve erken fötal ölümler daha yüksek ekonomik zarara neden olmaktadır. Doğum sonrası jinekolojik problemler, uterus içi ve uterus dışı enfeksiyonlar, doğum sonrası erken dönemde yapılan tohumlamalar, tohumlama sayısı, kan progesteron düzeyi, genetik nedenler, ikiz gebelik, ırk ve süt verimi, mevsim ve vücut kondüsyon skoru gebelik kayıplarının en önemli nedenleridir. Gebelik kayıplarının tespitinde, rektal palpasyon, progesteron ölçümleri (P4), ultrasonografi ve gebelik ilişkili glikoprotein (PAG) ölçümleri kullanılmaktadır. İlk trimesterde meydana gelen gebelik kayıplarının önlenmesi amacıyla tohumlama sonrası GnRH (gonadotropin salıcı hormon) ve hCG (insan koriyonikgonadotropini) enjeksiyonu ile vajina içi progesteron salan gereçlerin kullanımı önerilmektedir.