Çağdaş Popülizm Literatüründe Türkiye


Creative Commons License

Uslu H. F.

1. Ulusal Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Kongresi, Kars, Türkiye, 5 - 07 Mart 2020, ss.44

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Kars
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.44
  • Atatürk Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Avrupa, Latin Amerika ve Kuzey Amerika ile karşılaştırıldığında, popülizm çalışmalarında Türkiye daha az ele alınan bir örnektir. Her ne kadar Türkiye siyasi tarihini açıklamak için patronaj/himayecilik kavramına ithafen popülizm çalışmaları yapılmış ve yine erken Cumhuriyet döneminde halkçılık ilkesi etrafında bu tartışmalar yürütülmüşse de, son yıllarda özellikle Recep Tayyip Erdoğan’ın siyaset yapma tarzı olarak popülist liderler listesine dâhil edilmesi ile birlikte, Türkiye ve popülizm daha sık birlikte anılır olmuştur. Ek olarak, Muharrem İnce’nin 2018 Cumhurbaşkanlığı seçim sürecindeki tarzını sol popülizm örneği olarak değerlendiren çalışmalar ile Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçim sürecindeki söylemelerini anti-popülist olarak ele alan görüşler, popülizm kavramının Türkiye siyaseti için açıklayıcı bir kavram olarak önemini daha da pekiştirmiştir. Elinizdeki çalışma Türkiye üzerindeki çağdaş popülizm literatürünün eleştirel bir muhasebesini yapmayı amaçlamaktadır. Bu amaca yönelik olarak, literatürde ön plana çıkan hem ulusal hem de uluslararası çalışmalar ile hem sadece Türkiye örneğine odaklanan yazılar hem de karşılaştırmalı analizler değerlendirmeye dâhil edilmeye çalışılmıştır. Türkiye üzerindeki gelişmekte olan çağdaş popülizm külliyatı oldukça önemli katkılar sunan değerlendirmeler barındırmakla birlikte, bu literatür hâlihazırda bir takım eksiklikleri ile de dikkat çekmektedir. İlkin ve öncelikle popülizm kavramının nasıl tanımlanabileceği hususunda eski çalışmalara oranla daha fazla ortak nokta bulunmakla birlikte, halen bir uzlaşıdan bahsetmek zordur. İkinci olarak, çağdaş popülizm literatüründe kavramın nasıl ölçülebileceği üzerindeki çalışmaların sayısının artıyor olmasına rağmen, Türkiye özelinde bu tarzdaki çalışmalar halen oldukça yetersizdir. Son olarak ise, popülizmi çözümlemeye çalışan çalışmalarda taleptemelli yaklaşımların öneminin artıyor olmasına rağmen, Türkiye üzerindeki örneklerin hala yoğun bir şekilde arz-temelli çalışmalardan oluşması büyük bir eksiklik ve doldurulması gereken bir boşluk olarak durmaktadır.