HÜCREDE GELİŞİM VE FARKLILAŞMA BOZUKLUKLARI


Creative Commons License

Yıldırım S.

VETERİNER GENEL PATOLOJİ, Prof. Dr. KÜBRA ASENA TERİM KAPAKİN, Editör, Atatürk Araştırma Merkezi, Erzurum, ss.72-89, 2021

  • Yayın Türü: Kitapta Bölüm / Ders Kitabı
  • Basım Tarihi: 2021
  • Yayınevi: Atatürk Araştırma Merkezi
  • Basıldığı Şehir: Erzurum
  • Sayfa Sayıları: ss.72-89
  • Editörler: Prof. Dr. KÜBRA ASENA TERİM KAPAKİN, Editör
  • Atatürk Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

ORGAN VE DOKULARIN NORMALDEN KÜÇÜK OLMALARI
Aplazi organ ve dokuların intrauterin dönemde küçük şekllendiğini ifade ederken atrofi, gelişimini tamamlamış, organ veya dokunun sonradan küçülmesini ifade etmektedir.
Doğuştan veya sonradan olmak üzere iki çeşit organ ve doku küçük olma durumu şekillenmektedir.
Aplazi, herhangi bir organ veya dokunun intrauterin dönemde tamamının veya tamamına yakın bir kısmının şekillenmemesi durumudur. Organ taslağının tamamen şekillenmemesi durumuna “agenezis” denilirken organın taslağının var olup rudimenter yapıda olmasına “aplazi” denilmektedir. Agenez, generasyonun durması anlamına gelmektedir. Tek organların herhangi birinde şekillenmesi durumunda yavrunun yaşama şansı olmadığı için aplazi çift olarak bulunan böbrek, testis, adren gibi organlarda görülür. 
Hipoplazi, fötal gelişiminin normal olmayan bir ornanın doğuştan küçük şekillenmesidir.
Atrofi, gelişimini tamamlamış hücrelerin daha sonradan küçülmesi(volumetrik) veya sayılarının (numerik) sonucunda organ ve dokuların normaline göre daha küçük olmasına atrofi denir.
Atrofi oluşturan nedenler kısaca şöyledir;
Fizyolojik atrofi; Hayatın belirli dönemlerinde bazı doku ve organlar fizyolojik atrofiye uğrar. Örneğin, pubertada timüs ve lenf düğümleri atrofiye uğrar, doğumdan sonra uterus, laktasyondan sonra memeler küçülür. Bu durumlarda atrofi normal olarak kabul edilmektedir.
Patolojik atrofi; İnaktive atrofi, vasküler atrofi, basınç atrofisisi, hiperfonksiyon atrofisi, endokrin atrofi, yağların seröz atrofisi, açlık atrofisi, denervasyon atrofisi olarak sekiz başlıkta incelenmektedir.
Bir organ veya dokunun atrofik halinin belirlenmesi için ölçüm ve tartım yapılarak daha küçük olduğu saptanır. Atrofinin belirlenmesi zordur. Çift organların herhangi birinde atrofi durumu karşılaştırma yapılarak belirlenir.
Atrofik organ ve dokularda genellikle kan akışı az olduğu için kandan fakir, kurumuş ve buruşuktur.
Atrofinin apilaziden farkı, aplazi, herhangi bir organ veya dokunun intrauterin dönemde tamamının veya tamamına yakın bir kısmının şekillenmemesi durumudur.
ORGAN VE DOKULARIN NORMALDEN BÜYÜK OLMALARI
Hipertrofi, Bir organ veya dokuda hücrelerin hacimlerinin artması sonucunda kendi normallerine göre değişen derecelerde büyümesine denir. Hipertrofinin etiyolojisinde , fizyolojik sebepler, uyum (adaptasyon)’a ilgili sebepler ve dengelemeye (kompensatris) ilgili sebepler bulunmaktadır. Hiperplazi, Bir organ veya dokunun hücrelerinin sayıca artması sonucu kendi normaline göre daha fazla büyümesine hiperplazi denir. Hiperplazi yalnızca mitoz yeteneği bulunan organ ve dokularda görülmektedir. Tümörlerden farklı olarak hiperplazik doku ve organlarda hücreler arasındaki normal histolojik ilişkide herhangi bir bozulma söz konusu değildir.
Hiperplazinin etiyolojisinde, Kronik irritasyonlar, kronik enfeksiyonlar, hemolitik veya hemorajik anemi yapan sebepler,  endokrin bez sisteminde oluşan dengesizlikler hiperplazi oluşumunda etkilidirler.