8th INTERNATIONAL MARDIN ARTUKLU SCIENTIFIC RESEARCHES CONFERENCE, cilt.4, sa.6, ss.867-870, 2022 (Düzenli olarak gerçekleştirilen hakemli kongrenin bildiri kitabı)
Son
yıllarda pek çok alandan daha öncelikli olmak kaydıyla, kendisinden en yüksek
perdeden söz ettiren olgu “eğitim” olmuştur. Bunun rastlantı olmadığı açıktır.
Tüm gelişmiş ülkelerin içinde yer alan sektörlerin yönetici ve itici gücü,
eğitimdeki yatırımlar ve gelişmeler olmuştur. Eğitim harcamaları tabiri bu
anlamda doğru düşmemektedir. Eğitime yönelik katkının, yatırım olarak
değerlendirilmesi ülke kalkınmasına dönüşü olan bir değer çarpanı olmasından
kaynaklanmaktadır. Bu noktada evrensel nitelikli bir kavram olan “üniversite”
nin, üniversiter gelenek ile üniversiter anlayışı inşa edecek faktör olduğu
varsayımından hareketle, sorumluluklarının üst düzeyde olduğu açıktır.
Bilim
üretmek, düşüncelere açık olmak, düşünce çeşitliği içinde tartışma ortamı
yaratmak ve sentezleme süreçlerine katkı sağlamak üniversitelerin görevidir. Bu
yanıyla toplumu aydınlatan, ona yol gösteren ve onu yönlendiren ve üretim
süreçlerine katkı değer sağlayan kurumdur. Eğitim sistemini, genel anlamda
eğitimle ilgili sorunsal ağın tek nedeni ve kaynağı olarak görmek sorunu bu
çalışmada irdelenmiştir. Bu nedenle eğitimle ilgili bir sorunun olduğu açıktır; ancak bu sorunun mevzi ve mevzusunun yanlış
yerde aranması, ülke adına enerji, zaman, iş ve diğer faktörler açısından büyük
kayıptır ve büyük kayıplar olarak da kayda girmiştir. Bu sebeple eğitim
sorununun nedeni! uzun yıllar bu sorun ağının zeminiymiş gibi gösterilen sistemsel aksaklıklar tek başına
değildir. Önemli bir yüzdeyle sisteme
uyum sağlamada sorun yaşayan uygulayıcılar yani insan sorunudur. Bu
çalışma, bu anlamda sorunun asıl kaynaklarına inerek yerinde irdelemeyi
amaçlamıştır.