Ayanis: Deprem, Yıkım ve Soygun


Creative Commons License

Aras O.

Anadolu Arkeolojisiyle Harmanlanmış Bir Ömür Mehmet Karaosmanoğlu'na Armağan, YILMAZ,Can B.,IŞIKLI, Editör, İdeal Kültür Yayıncılık, Ankara, ss.49-66, 2021

  • Yayın Türü: Kitapta Bölüm / Mesleki Kitap
  • Basım Tarihi: 2021
  • Yayınevi: İdeal Kültür Yayıncılık
  • Basıldığı Şehir: Ankara
  • Sayfa Sayıları: ss.49-66
  • Editörler: YILMAZ,Can B.,IŞIKLI, Editör
  • Atatürk Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

MÖ 9.- 6. yüzyıllar arasında Van Gölü çevresine konumlanan Urartu Krallığı’nın en önemli kalelerinden biri kuşkusuz Ayanis Kalesi’dir. Van şehrinin 35 km kuzeyinde, eski adı Ayanis bugünkü adı Ağartı olan köyün sınırları içerisinde yer alan Ayanis Kalesi, Urartu Krallığı’nın son büyük kralı, Argişti oğlu Rusa (MÖ 685-645) tarafından inşa ettirilmiştir. 27 yıldır kesintisiz olarak devam eden ve bu özelliğiyle bölgenin en uzun soluklu kazısı niteliğini taşıyan Ayanis Kalesi, Van Gölü’ne hâkim 250 metre yüksekliğinde doğal bir kayalık üzerine konumlandırılmıştır. Urartu Ülkesi bilindiği gibi bir deprem bölgesidir. Ayanis Kalesinin mimarisi incelendiğinde, depreme karşı alınan önlemler açıkça görülmektedir. Ne var ki, alınan bu tedbirler yetersiz kalmış ve kale kuruluşundan çok kısa bir süre sonra gerçekleşen büyük bir depreme yenik düşmüştür. Sadece Ayanis’in değil, belki de krallığın sonunu getiren bu depremde, Alaköy fayının rolü yadsınamaz. Depremin etkileri kalenin hemen her alanında karşımıza çıkmaktadır. Savunma duvarlarının yapı taşlarını patlatan, büyük kerpiç duvarları deviren bu depremin tahribi Ayanis sınırları içerisinde kalmamış ve kalenin 35 km uzaklığında yer alan Kef Kalesi’ni de etkisi altına almıştır. Bu büyük yıkımın ardından mühürlenen kale muhtemelen kullanılamaz hale geldi ve kale terk edildi. Bu terk edilişin ardından olasılıkla kalenin zenginliği ve kalenin en özel yapısı olan Urartu baş tanrısı Haldi’ye ithaf edilen Suşi Tapınağı’nın konumunu bilen kişiler, yıkımdan sonra geri dönerek ardında bıraktıkları değerli eşyaları götürmüş olmalıdırlar. Son dönem kazılarıyla birlikte tapınak içerisindeki soygunun ipuçları gün yüzüne çıkmıştır. Kazılar sırasında ele geçen çok sayıda değerli eşyanın bu soygundan geri kalanlar olduğunu varsayarsak, Ayanis Kalesi’nin yıkım öncesi zenginliğini daha iyi idrak edebiliriz. Bu sunumda da Urartu ve Ayanis Kalesi’nin depremle ilişkisinin ele alınması amaçlanmıştır.