OPEN LEARNING AND DISTANCE EDUCATION IN THE POST-PANDEMIC ERA, ARSLAN MELİKE,ÖMEROĞLU GÖKHAN,ATA ASİYE,ALBAYRAK MEVLÜT, Editör, Atatürk Üniversitesi Yayınevi Koordinatörlüğü, Erzurum, ss.121-127, 2021
Uygulamalı eğitim, kuramsal meslek bilgisine sahip kişilerin aldıkları teorik bilgileri gerçek hayatta kullanma başka bir deyişle elde ettikleri bilgileri yaparak ve yaşayarak davranışa dönüştürme şeklidir. Özellikle sağlık sektöründe yer alan büyüklüğü, çeşitliliği ve karmaşıklığı nedeniyle kurum ve kuruluşların bu alanda uygulama yapacak öğrencilere iş sağlığı ve güvenliği açısından yeterli politika belirlemesi son derece önemlidir. Amaç: Bu çalışma, özellikle hastanelerin çeşitli birimlerinde uygulama yapan öğrenciler için iş sağlığı ve güvenliği açısından alınması gereken tedbirleri belirlemek, mevcut sağlık ve güvenlik şartlarının iyileştirilmesi açısından yapılması gerekenleri değerlendirmek amacıyla yapılmıştır. Yöntem: Uygulamalı eğitim gereken bölümler iyonizan radyasyon, fiziksel, kimyasal, biyolojik ve psikososyal risk etmenleri gibi çeşitli riskler barındırabilmektedir. Bu yüzden uygulamalı eğitim öncesi bu alanlardaki risk etmenleri belirlenip, gerekli önlemlerin alınıp alınmadığı kontrol edilmelidir. Bu çalışmada özellikle Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulunun ilgili bölümlerinde uygulamalı eğitim gören öğrencilerin ve onlarla beraber bu uygulamaların yürütülmesini sağlayan öğretim elemanlarının pandemi sürecindeki deneyimleri değerlendirilmiştir. Bunun yanında uygulama eğitimi süresince eğitim alanında kendilerine eşlik eden teknik elemanların görüşleri de çalışmaya dahil edildi. Uygulama alanındaki gözlemler, eğitimcilerin görüşleri, bu alandaki iş kazaları ve meslek hastalıkları ve yasal mevzuatlar incelenerek alınması gereken iş sağlığı ve güvenliği tedbirleri tartışıldı. Bulgular: Hastanelerde uygulamalı eğitimin yürütüldüğü bölümlerin başında laboratuvarlar, radyoloji, nükleer tıp ve radyasyon onkolojisi gibi risk düzeyi yüksek bölümler yer almaktadır. Bu alanlarda uygulamalı eğitim görenler en az çalışanlar kadar risk altındadır. Bu alanlarda uygulama eğitimi alacak kişiler, yüksek radyasyon maruziyeti, radyoaktif madde kontaminasyonu, bulaşıcı hastalık gibi çok sayıda risk ile karşı karşıya kalabileceği görülmüştür. Sonuç ve Öneriler: Hastanelerde öncelikle güvenlik kültürünün oluşturulması esastır. Özellikle sağlık sektöründe önem arz eden iş sağlığı ve güvenliği konusunda öncelikle üst yönetimin konuya bakış açısı değiştirilerek, katılımının ve desteğinin sağlanması gerekmektedir. Öğrencilerin iş sağlığı ve güvenliği konusundaki riskleri iyi bilmeleri, bu konuda yeterli düzeyde eğitim almaları son derecede önemlidir. İş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan eğitimlerle, çalışanların ve öğrencilerin sağlık ve güvenlik algıları arasındaki ilişkinin incelenmesinin de bu konuda çok faydalı olacağı düşünülmektedir.