Diğer, ss.1-3, 2022
Hızla
değişen dünya düzeni ile birlikte insanların alışkanlıkları, ihtiyaçları,
tercihleri ve zevkleri de değişime uğrayıp yeniden şekil almaktadır. Birçok
alanda bu durumu gözlemlediğimiz gibi yeme-içme tercih ve alışkanlıklarında da
görmekteyiz. Her geçen gün bilinçlenen toplum sağlıklı beslenebilmek adına daha
kaliteli, orijinal ve yöresel lezzetleri endüstriyel ürünlerin yerine tercih
eder olmuştur. İşte özellikli bu yöresel ürünler dünya genelinde farklı kurum
ve yönetmeliklerle korunmaktadır. Sınai mülkiyet haklarından birisi olarak
bilinen Coğrafi işaret (Cİ) tescili bu uygulamalardan en önemlisidir. Yiyecek
ve içecekler toplumun bir parçası olarak düşünüldüğünde Cİ tescili aslında bu özellikli
ürünlerin ait olduğu kültüre sahip çıkma, gelecek kuşaklara bu eşsiz ürünleri aktarabilme
açısından koruyucu bir işaretleme olarak ifade edilebilir. Kısaca Cİ otantik,
eşsiz ve özel olan bir ürünü gösteren yer adıdır.
Geçmişi
eskilere dayanan Cİ uygulamalarının doğru işlediği yöreye önemli katkıları
bulunmaktadır. Bu katkılar;
·
Üretici ve tüketicileri haksız rekabete karşı korumak,
·
Tüketicileri kaliteli, dengeli ve doğru beslenmeye yönlendirmek,
·
İstihdam
yaratarak yörede gelir
açısından katma değer oluşturmak,
·
Kırsal
kalkınma aracı olarak kullanılarak ve kırsaldan şehre göçü engellemek,
·
Yörede düzenlenecek etkinlikler ile bir
elçi görevi yaparak bölgede turizmin gelişimine katkı sunmak
şeklinde ifade edilebilir.
Avrupa
Birliği ülkelerinde sadece şaraplar ile gıda ve tarım ürünleri tescil
alabilirken ülkemizde tarım ürünleri, gıda maddeleri, madenler, el sanatları ve
sanayi ürünleri Cİ tescili alabilen ürün türlerini oluşturmaktadır ve 6769
Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu gereği tescil “Mahreç İşareti” ve “Menşe Adı”
olmak üzere iki tür yapılabilmektedir. Ayrıca sorumlu olan kuruluş ise Sanayi
ve Teknoloji Bakanlığı’na bağlı olan Türk Patent ve Marka Kurumu’dur.