3.Uluslararası New York Kültürel Etkileşim ve Akademik Çalışmalar Kongresi, 29 - 30 Mayıs 2021, ss.38
Sosyal medya kullanımı, gündelik yaşamda geniş yer
kaplamakta ve sosyalleşme ihtiyacı bu mecra üzerinden yürütülmektedir. We Are
Social’ın raporuna göre, Türkiye nüfusu içerisinde 54 milyon kişi sosyal medya
kullanmakta ve bunun için günde 2 saat 51 dakika ayırmaktadır(https://wearesocial.com/digital-2021).
Gündelik yaşamın içinde geniş yer kaplayan sosyal medya, bireylerin varlığını
anonimleştirerek sosyal linçe zemin hazırlamaktadır. Bireyin içinde baskıladığı
bilinçaltını ifade eden Carl Gustav Jung’ın Gölge arketipi, bu çalışmanın
kuramsal alt yapısını oluşturmaktadır. Bu çalışmada, İnstagram’da yüksek
takipçi sayısına sahip olan ve oğlu Pars’ın ölümünden sonra yaşam tarzı ve
evliliğiyle sıkça sosyal linç yapılan Ebru Şallı’nın hesabı evren olarak
seçilmiştir. Çalışmada binin üzerinde yorum alan paylaşımlar, olasılıksız
amaçlı örneklem yöntemine göre incelenmiştir.
Yorumlara evlilik eleştirisi, yaşam tarzı eleştirisi ve giyim tarzı
eleştirisi olmak üzere üç kategori üzerinden betimsel analiz yöntemi
uygulanmıştır. Çalışmada elde edilen verilere göre, sosyal linç içeren
yorumlar, kişisel ve kolektif bilinçaltını içeren gölge arketipiyle
ilişkilidir. Bu yorumlarda Ebru Şallı, evliliği, oğlunun ölümü sonrasında
değiştirmediği yaşam tarzı ve giyim tarzı konularında sıkça sosyal linçe maruz
bırakılmıştır. Takipçiler, ünlü kişilerin de acı çekmesini, yas tutmasını yani
kendileri gibi acısını yaşamasını istemektedirler. Gölge arketipi, ahlaksal olarak karşısındaki insanı düşkün görme ve
onu aşağılama eylemidir. Topluma ve ideal kişiliğe uymayanlara sosyal linç uygulanmasının
nedeni budur. Buna göre, Şallı’nın
anneliği, evliliği ve yaşam tarzı, takipçilerinin gölge yanlarının açığa
çıkmasıyla sosyal linç malzemesi haline getirilmiştir.