GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELER İÇİN SÜRDÜRÜLEBİLİR TARIM, Zeynep DUMLU GÜLL, Editör, İksad Yayınevi, Ankara, ss.183-212, 2022
Dünya nüfusunun şu anda 7,8 milyardan 2050'de 9,7 milyara ve
yüzyılın sonunda 10,9 milyara çıkması beklenmektedir (Wrachien ve
ark., 2021). Böylesine yüksek bir nüfus için gıda talebi de artacaktır.
Ürün üretimindeki artış gübrelemeye, gelişmiş mahsul çeşitliliğine,
hastalıkların etkin kontrolüne dayanmaktadır. Zararlıların kontrolü,
sürekli artan nüfusa yiyecek sağlayabilecek sağlıklı ve yüksek ürün
veriminin ana bileşenidir. Gıda üretimi, özellikle sürdürülebilir
olmayan kimyasal pestisit kullanımı nedeniyle son 40 yılda dünyanın
farklı bölgelerinde etkileyici bir şekilde artmıştır. Uygun olmayan ve
yaygın pestisit kullanımları, organizmalar arasında dirence ve yeni
haşere problemlerine neden olmaktadır (Gür ve ark., 2014; Özdal ve
ark., 2016a, 2017). Aynı zamanda çevre üzerinde olduğu kadar insan
sağlığı üzerinde de olumsuz etkileri olan doğal düşmanlarının yok
edilmesi ve ortadan kaldırılması ile sonuçlanmaktadır (Özdal ve ark.,
2016b; Pathak ve ark., 2017). Kimyasal pestisitlerin yaygın kullanımı
ayrıca toprak dokusunu bozmaktadır (Kumari ve ark., 2014). İklim
koşullarındaki (abiyotik faktörler) bölgesel farklılıkların varlığı
nedeniyle, dünya çapında bitkisel üretimi artırmak çok zor bir iştir.
Sürdürülebilir tarımsal üretimde çeşitli zararlıların neden olduğu
sorunlarla mücadele etmek gerekmektedir. Tarım endüstrisinde zararlı
popülasyonunun kontrolü için çevre dostu bir yöntem olduğu için
mikrobiyal pestisit kullanımı araştırmacılar ve çiftçiler için oldukça
uygundur (Kour ve ark., 2019a, 2019c, 2019d).