Akademik Veri Yönetim Sistemi
5. Uluslararası Türk Bilgisayar ve Matematik Eğitimi (TÜRKBİLMAT-5) Sempozyumu, Antalya, Türkiye, 28 Ekim 2021
Biyolojik olarak kadın ve erkek olmak, cinsiyet (sex) kavramını ifade ederken toplumsal cinsiyet (gender) kavramı, cinsiyetler üzerinden deneyimlenen anlamları işaret etmektedir. Kadınlık ve erkeklik rolleri, içinde yaşanılan kültür alanını tanımlamaktadır. Basitçe statü ve roller açısından değerlendirilebilecek bu sosyolojik durum kadınların ve erkeklerin yerine getirmekle yükümlü olduğu böylelikle ödüllendirilebileceği aksi takdirde cezalandırılabileceği kültür alanını ifade etmektedir. Toplumsallaşma süreci ile öğrenilen ve aktarılan beklentiler, bireylerin tüm olguları anlamlandırma sürecine yansımaktadır. Bireyler, sanki bir gözlük takmış gibi olguları bu gözlüklerin ardından yorumlayabilmektedir. Bilinmelidir ki bireyler, toplumsallaşma sürecinde edilgen bir şekilde yer almamakta aksine yapıyı inşa etmektedir. Yapıyı inşa etme sürecinde birey, öznel deneyimleri vasıtasıyla yeni anlamlar üreterek kültürü yeniden inşa etmeye yarayacak anlayışı da geliştirmektedir. Bireyin kadınlık ve erkeklik rollerine ilişkin beklentileri yerine getirmesi sırasında yeni deneyimler geliştirerek sosyal yapının da yeniden inşasına işte bu performatif süreçle aracı olmaktadır. Metaforlar ise bireylerin bir olguya ilişkin düşüncelerini ya da anlamlandırmalarını ifade etmek için kullandıkları benzetmeleri temsil etmektedir. Kullanılan metaforlar, bireyin dünyayı anlamlandırdığı toplumsal yapıdan bağımsız düşünülemez. Bu bakış açısı altında yapılan çalışmada, üniversite birinci sınıf öğrencilerinin matematiğin cinsiyetine ilişkin metaforik düşüncelerini ortaya koymak amaçlanmıştır.