BAŞ-BOYUN SKUAMÖZ HÜCRELİ KARSİNOM TANILI HASTALARDA OPERASYON ÖNCESİ UYGULANAN PET/CT SUV-MAX DEĞERİ İLE OPERASYON SONRASI PATOLOJİ SONUÇLARININ KARŞILAŞTIRILMASI


Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Atatürk Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Cerrahi Tıp Bilimleri, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2024

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Araştırma Görevlisi Atakan Sarıgül

Danışman: Vahit Mutlu

Özet:

Giriş ve amaç: Baş-boyun skuamoz hücreli karsinomu (BBSHK) ülkemizde ve dünyada yüksek mortalite ve morbidite oranına sahip malign bir grubu teşkil eder. BBSHK hastalarında günümüze kadar gerek tanı gerekse tedavi genişliğini belirlemek amacıyla bir çok laboratuar, görüntüleme tetkiki uygulanmıştır. Ana tanı yöntemini biyopsi oluşturmaktayken evreleme için BT, MR ve PET-CT tetkikleri kullanılmaktadır. Tedavide ana yöntem kitle eksizyonu ve boyun diseksiyonu aşamalarından oluşmaktadır. Cerrahi prosedür sonrası patoloji sonuçlarına göre cerrahi sınır pozitifliği, kötü diferansiyasyon, iki ya da daha fazla lenf nodu  metastazı, lenf nodu kapsül invazyonu, lenfovasküler invazyon, perinöral invazyon varlığı gibi durumlarda cerrahi sonrasında tedavi sürecine radyoterapi de eklenmektedir. PET-CT tetkikinde elde edilen SUV-Max değeri malign dokunun maksimum glukoz kullanım miktarının standardize edilmiş değeridir. Çalışmamızda operasyon öncesinde elde edilen SUV-Max değeri ile operasyon sonrası patoloji sonuçlarını karşılaştırarak anlamlı sonuçlara ulaşmayı amaçladık. Bu sonuçların gerek boyun diseksiyonu kararının verilmesinde gerekse cerrahi sonrası radyoterapi planlamasında ve hastanın önceden bilgilendirilmesinde klinisyene büyük kolaylıklar sağlayacaktır.

Yöntem: Çalışmaya 2014-2023 yılları arasında kliniğimizde BBSHK tanısı alan 160 hasta (142 erkek, 18 kadın) 53 dudak SCC, 32 dil  SCC, 25 supraglottik larenks ve 50 glottik larenks SCC tanılı hasta dahil edildi. Veri toplanmasında hastaların hastane sistemimizde kayıtlı olan cerrahi sonrası patoloji raporları ve cerrahi öncesi PET-CT raporları veri olarak kullanıldı. Tüm veriler kendi aralarında karşılaştırılarak istatistiksel anlamlılık için korelasyon analizleri yapıldı. Çalışmamızın ana amacı PET-CT SUV-Max primer tümör ve boyun metastatik lenf nodunun tutulumu ile patoloji sonuçları arasında pozitif ya da negatif yönlü bir ilişkinin mevcudiyetinin sorgulanması ve ilişki mevcut ise bu ilişkinin gücü, cut-off değerinin belirlenmesi ve bu cut-off değerinin sensitivite ve spesifite düzeyinin belirlenmesi olup tanımlayıcı istatistik, student t testi ve grafiklerden elde edilen ilişkili parametreler ROC analizine (Receiver Operating Characteristics) tabi tutularak klinik açıdan anlamlı ve yardımcı bilgiler elde edildi.

 

 

Bulgular: Çalışmamızda dil ve supraglottik larenks SCC tanılı hastalarda boyun metastazı oranı dudak ve glottik larenks SCC tanılı hastalara göre daha yüksek olarak bulundu. Farklı lokalizasyonlardaki tümör dokularının SUV-Max değeri de farklı seviyelerde izlendi. Primer tümör  SUV-Max değeri ile boyun metastazı, lenfovasküler invazyon, perinöral invazyon, birden fazla lenf nodu tutulumu arasında istatistiksel olarak anlamlı korelasyon izlenmiştir (p<0,05). Ek olarak boyun lenf nodu (LN) SUV-Max değeri ile boyun metastazı, iki ya da daha fazla LN tutulumu, LN kapsül invazyonu sonuçları arasında da istatistik açıdan anlamlı korelasyon izlendi. Tüm bu anlamlı ilişkiye sahip parametreler için ROC analizi sonuçlarına göre cut-off değerleri araştırıldı

Sonuç: BBSHK tanılı hastalarda cerrahi öncesi yapılan PET-CT tetkiki raporunun tümör ve/ve ya boyun LN SUV-Max değeri sonucu, klinisyene gerek cerrahi işlem seçiminde gerekse boyun diseksiyonu kararı verilmesinde ve aynı zamanda cerrahi sonrası gerekebilecek radyoterapi planlamasında etkin ve isabetli öngörüler sunmaktadır.

Anahtar Kelimeler: Baş-boyun Karsinomu, metastaz, lenf nodu, lenfovasküler invazyon, perinöral invazyon, PET-CT, SUV-Max