Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Atatürk Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Dahili Tıp Bilimleri, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2020
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: Berfin DENİZ YAŞAR
Danışman: Kenan Taştan
Özet:
Amaç: Premenstrüel
Sendromun (PMS), üreme çağındaki kadınlarda periyodik olarak âdet dönemlerinin
ikinci evresi olan luteal fazda ortaya çıkan, menstruasyon ile hızla iyileşen
bilişsel, somatik, davranışsal ve duygusal bozukluklar olarak tanımlanabilir. Türkiye'de üniversite
öğrencileri ile yapılan çalışmalarda, PMS prevalansının %5 ile %79,9 arasında
değiştiği rapor edilmiştir.
Bu çalışmada, Atatürk Üniversitesi Türkçe ve İngilizce
eğitim veren Tıp Fakültesi 1. ve 6 sınıfta okuyan, çalışmayan katılmaya gönüllü
olan kız öğrencileri arasında PMS yaygınlığının saptanması, öğrencilerin PMS
ile ilgili bilgi düzeyleri ve baş etme yöntemlerinin değerlendirilmesi
amaçlanmıştır.
Gereç Yöntem: Kesitsel tipte tanımlayıcı bir çalışma olarak
tasarlanan araştırmamız, Atatürk Üniversitesi Türkçe ve İngilizce Tıp
Fakültesi’nde okuyan birinci ve altıncı sınıf kız öğrencilerinden (n=303)
çalışmaya katılmayı kabul edenler (n=92) ile yapılmıştır.
Çalışmaya
katılmaya gönüllü olan öğrencilere önceden
hazırlanan içinde demografik bilgilerinde olduğu anket hakkında bilgi verilmiş
ve bu anketle birlikte Premenstrüel Sendrom Ölçeğini (PMSÖ) doldurmaları
istenmiştir.
Bilgisayar
ortamına aktarılan veriler SPSS 25,0 programı yardımıyla analiz edilmiştir.
Kategorik değişkenler sayı veya yüzde, nümerik olanlar ise ortalama ve standart
sapma şeklinde belirtilmiştir.
Gruplar karşılaştırılırken nümerik
verilerde parametrik test şartları karşılanıyorsa bağımsız gruplarda t testi,
gerekli koşullar sağlanamamışsa Mann-Whitney U testi kullanılmıştır. Kategorik
verilerin karşılaştırılmasında veriler bağımlı ise Mc-Nemar bağımsız ise
Ki-kare testinden yararlanılmıştır. Numerik verilerin birbirleriyle olan
korelasyonlarını incelemek için pearson analizinden faydalanılmıştır. Lojistik
regresyon analizi çok değişkenli karşılaştırmalarda oluşturulan modellerin
etkinliğini test etmek için kullanılmıştır. İstatistiksel önemlilik sınırı p<0,05
olarak kabul edilmiştir.
Bulgular: PMS görülme oranı %79,3
oranında tespit edilmiştir. Katılımcıların anne ve kız kardeşlerinde âdet
öncesi şikâyet bulunma durumu %60,9 oranında saptanmıştır.
Katılımcıların
PMS ile başa çıkma yöntemleri incelendiğinde en sık kullanılan yöntemin %39,1
ile uyumak olduğu tespit edilmiştir. Sınıflar PMS ölçeği alt boyutları
açısından karşılaştırıldığında anksiyete ve ağrının birinci sınıflarda
istatistiksel olarak anlamlı derecede daha yüksek olduğu tespit edilmiştir (sırasıyla
p=0,032 ve p=0,038). Birinci sınıflar ile altıncı sınıflar arasında bilgi puanı
açısından da istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanmıştır (p<0,001). Âdet
düzeni, egzersiz, ailede PMS varlığı ve sigara içme durumuna göre oluşturulan bir
lojistik regresyon modeli %100 duyarlılığa sahip bulunmuştur.
Sonuç: PMS’nin, Atatürk
Üniversitesi Türkçe ve İngilizce Tıp Fakültesi 1. ve 6. Sınıf da okuyan kız öğrencileri
arasında yaygın olarak görülen bir rahatsızlık olduğu belirlenmiştir. Öğrencilere
verilecek sağlık eğitimi, danışmanlık veya rehberlik programlarının sorunun
çözümüne katkı sağlayabileceği ve öğrencilerin anksiyete ve ağrılarını
azaltabileceği öngörülmüştür. Âdet düzeni, sigara kullanma alışkanlığı, düzenli
egzersiz yapma ve ailede PMS varlığı bilgileri kullanılarak oluşturulan
modelin, tanı koymak için yararlanılan PMS ölçeği ve diğer yöntemlere duyulan
ihtiyacı belirlemede etkili olabileceği değerlendirilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Premenstrüel
sendrom, yaygınlık, eğitim, tanı.