Tezin Türü: Yüksek Lisans
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Atatürk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Sanat Tarihi Anabilim Dalı, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2020
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: DERYA TOPALOĞLU
Asıl Danışman (Eş Danışmanlı Tezler İçin): Gül Geyik
Özet:
Dünyadaki tarihsel olayların süregelmesi ve toplumların etnik kimliklerinin şekillenmesinde dinlerin ve din kurucularının gerçek bir yeri vardır. Ortadoğu'da şekillenmeye başlayan medeniyetlerde birçok ortak kavram farklı türlerde yorumlanmıştır. Yahudilik, Hıristiyanlık gibi ön plana çıkan dinler yayılmacı ve misyoner yapıda olup bu dinlerdeki birçok kişi ve kavram farklı açılardan ele alınarak günümüze dek varlığını getirmiştir. Din anlayışı siyasi, tarihi, sosyolojik ve ekonomik ölçütlerin yanı sıra özellikle sanata, resim sanatına yansımıştır. Sanat; göz, beyin ve diğer duyuların gelişiminden başlar ve kültür ile harmanlanarak evrensellik kazanır. Hıristiyanlık dini resim sanatı tarihi boyunca ele alınan bir konu olmuştur. Hıristiyanlar; başta dini yaymak için sanatı kullanmak istemiş, daha sonra bu çalışmalar dini eğitim için de hizmet etmiştir. Bu konular çoğunlukla İncil metinlerinde aktarılan olaylardan oluşmakta olup sanatçılar Yeni Ahit metinlerinden sahneleri kendi anlayışları çerçevesinde ele almışlardır. Bu tez çalışmasında; hümanist görüşün egemen olduğu Rönesans döneminde, resim sanatında yerini korumaya devam eden dini anlayışın ve İsa'ya atfedilen kutsallığın yeri ve önemi anlatılmaya çalışılmıştır. Rönesans döneminde, İncil sahnelerini çarpıcı yorumlamalarıyla ön plana çıkan sanatçıların resmettiği Kutsal Doğum hadisesi ve ilgili konular; Meryem'e Müjde, Meryem'in Elizabeth'i Ziyareti, Müneccimler'in Secdesi, İsa'nın Tapınağa Takdimi ve Mısır'a Kaçış sahnelerinden oluşmaktadır. Çalışmada eserleri çözümlenen sanatçılar 16 kişi olup, Rönesans Resim Sanatı'nda Kutsal Doğum ve beraberindeki olaylarla ilgili eserler veren İtalyan sanatçılardır. Ana eserlerin 21'i yağlı boya, 13'ü tempera, 8'i fresk, 3'ü eskiz tekniğindedir. Eserler, hem İsa'nın Mesih oluşunun ilk hadiselerinin farklı şekillerde yorumlanması açısından hem de Rönesans dönem özelliklerinin bu yorumlamalar içerisinde yer almasından ötürü olgusal, ikonografik ve analitik açıdan çözümlenmiştir. Ayrıca Hıristiyan dininin önemli bir doktrinini teşkil eden konu, Hıristiyan kutsal metinler çerçevesinde ele alınarak sınırlandırılmıştır.