Multiple myeloma ve kronik lenfositik lösemi tanılı hastalarda trombin jenerasyonu ve mikropartikül varlığının araştırılması


Creative Commons License

Tezin Türü: Tıpta Yandal Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Atatürk Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Dahili Tıp Bilimleri, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2014

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: YUSUF BİLEN

Danışman: Fuat Erdem

Özet:

MULTİPLE MYELOMA VE KRONİK LENFOSİTİK LÖSEMİ TANILI HASTALARDA TROMBİN JENERASYONU VE MİKROPARTİKÜL VARLIĞININ ARAŞTIRILMASI ÖZET Canlı hücrelerden veya apoptoza uğramış hücrelerden salınan küçük hücre membran vezikülleri genel olarak mikropartikül (MPs) olarak adlandırılmaktadırlar. Çeşitli hastalıklarda MPs araştırılmış, venöz tromboemboli riskinin MPs varlığı ile arttığı gösterilmiştir. Bizde bu çalışma ile çoğunluğu yaşlılardan oluşan Plazma Hücreli Myelom (PHM) ve Kronik lenfositik Lösemi (KLL) tanılı hastalarımızda MPs varlığını araştırırken olayın patofizyolojisi hakkında bilgi edinebilmek için trombin jenerasyonu (TGE) yöntemini kullanmayı amaçladık. Çalışma amacı ile Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı, Hematoloj Bilim Dalı Kliniği ve Polikliniğinde Ocak 2011 ile Temmuz 2013 tarihleri arasında takip edilerek PHM tanısı almış 40 hasta veya KLL tanısı almış 30 hasta ile bilinen sistemik hastalığı olmayan 26 sağlıklı birey kontrol grubu olarak dahil edildi. Hastalardan çalışmanın başlangıcında MPs ve TGE testleri için örnek alındı. Hastalar gözlemsel olarak takip edildi. Kemoterapi cevapları ve hastalıkla ilgili demografik bilgiler kayıt edildi. Çalışma sonlandığında elde edilen veriler ile MPs sonuçları ve TGE test parametreleri istatistiksel olarak karşılaştırıldı. Çalışmada, hastaların ortalama takip süreleri PHM için 22.6 ay, KLL için 38.8 ay olarak tespit edildi. PHM hastaların 13 tanesinde tromboembolik olay, 10 tanesinde ise mortalite gözlendi. KLL tanılı hastaların 10 tanesinde tromboembolik olay 3 tanesinde ise mortalite gelişti. KLL ve PHM tanılı hastaların MPs oranları kontrol grubundan istatistiksel olarak anlamlı yüksek tespit edildi (1.46 ± 1.03, 1.16 ± 0.52 sırası ile). Çalışma süresince ortaya çıkan tromboembolik olaylar KLL ve PHM hastalarının çalışmaya dahil edildikleri dönemdeki evresi (p=0.01), kemoterapiye alınan cevabın yetersizliği (p=0.008), komorbid hastalık varlığı (p<0.001), mortalite (p=0.002), ve lag-time (p=0.048) parametreleri ile istatistiksel olarak anlamlı pozitif korelasyon tespit edildi. Yine KLL ve PHM hastalarında gelişen tromboembolik olaylar ile TGA testinde ölçülen ETP (p=0.021) ve pik değerleri (p=0.046) arasında istatistiksel V olarak anlamlı negatif korelasyon olduğu tespit edildi. ETP süresi ve Pik değerlerde kısalmanın tromboembolik morbidite oranında artışa eşlik ettiğini tespit ettik. Sonuç olarak, PHM ve KLL hastalarında kontrol grubuna göre anlamlı yüksek bulunan MP oranı ve bu hastalarda gözlenen yüksek tromboembolik olay insidansının arasında istatistiksel bir ilişki olduğunu tespit ettik. Bu istatistiki ilişkinin patofizyolojik boyutunu TGA testi ile de gösterdik. Tromboembolik olaylar PHM ve KLL gibi hematolojik maligniteler ile diğer kanser türlerinde önemli morbidite ve mortalite sebebi olup yüksek riskli hastalara profilaksi verilmesi tartışmalarında riskli hasta gruplarının belirlenmesi için TGA ve MPs ölçümleri ile elde edilen TF-aktivitesinin değerli bir parametre olabileceği kanaatine vardık. Anahtar kelimeler: Plazma Hücreli Myelom, Kronik Lenfositik Lösemi, Mikropartikül, TGAVI SUMMARY THE INVESTIGATION OF MICROPARTICLES AND THROMBIN GENERATION ASSAY in MULTIPLE MYELOMA and CHRONIC LYPHOCYTIC LEUKEMIA PATIENTS Microparticles (MPs) are small membrane derivatives that generally released from either live cells or apoptosed cells. MPs have been studied with various types of diseases and has been shown that presence of MPs is accompanies with increased risk of venous thromboembolism. In this study we aimed to detect presence of MPs together with Thrombin Generation Assay (TGA)to improve understanding of pathophysiology in an aged patient population that includes Plasma Cell Myeloma (PCM) and Chronic Lymphocytic Leukemia (CLL) patients. We include 40 PCM and 30 CLL patients who diagnosed and followed in Hematology Department and outpatient clinic of Atatürk University Medicine Faculty between January 2011 and July 2013. 26 Healthy individual also included to the study as control group. At the begining of the study samples for TGA and MPs tests were taken from the patients and control group after informed consents were given. Patients were followed prospectively during the study. Chemotherapy responses, disease related informations and demographic data were recorded. At the end of the study TGA and MPs test results were investigated statistically with collected data. In this study, patients' mean follow-up period was found 22.6 months for the PCM, 38.8 months for CLL. Among the PCM patients thromboembolic events was observed in 13 patients and mortality observed in 10 of PCM patients. Among the CLL patients 10 Thromboembolic events and 3 mortality was observed during the study period. MPs rates of patients with CLL and PCM significantly higher than the control group were detected (1.46 ± 1.03, 1.16 ± 0.52, 0.99 ± 0.29 respectively). During the study, The rate of thromboembolic events in patient group (CLL and PCM patients) was detected that statistically significantly has positive correlation with the stage of the disease (p=0.01), presence of co-morbid disease (p<0.001), mortality (p=0.002), Lagtime in TGA test (p=0.048). We also detected that the rate of thromboembolic events VII has a statistically significant negative correlation with ETP and Peak time in TGA test (p=0.021 and 0.046 in orderly). Decrease in ETP value and peak values were statistically significantly accompanied by an increase of thromboembolic morbidity. As a result, we detected that PCM and CLL patients found significantly high incidence of thromboembolic. Stage of the disease, co-morbid diseases and some TGA test parameters were statistically significantly correlated with thromboembolic events. This relationship with TGA can be interpreted as a pathophysiological association for PCM and CLL patients. Thromboembolic events are significant morbidity and mortality cause for hematological malignancies and other cancers. We speculated that TGA and MPs evaluation to obtain an idea for Tissue Factor activity can be a valuable parameter for the determination of the high-risk patients to administer prophylaxis. Key words: Plasma Cell Myeloma, Chronic Lymphocytic Leukemia, Microparticle, TGA