Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2021
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: Eda Çelik
Danışman: Ömer Araz
Özet:
PULMONER
TROMBOEMBOLİ TEDAVİSİNİN TAMAMLANMASINDA BT TORAKS ANJIOGRAFİ GEREKLİLİĞİNİN
ARAŞTIRILMASI
Amaç: Akut pulmoner
tromboemboli (PTE) tedavi sonlandırma sırasında ve sonrasında meydana
gelebilecek uzun dönem komplikasyonları sebebiyle yaşam kalitesini düşüren önemli morbidite ve mortalite
sebeplerindendir. Bu çalışmada tedavi
sonlandırma öncesi hastaların bu komplikasyonlar açısından değerlendirilmesi ve
bilgisayarlı tomografi pulmoner anjıografi (BTPA) görüntülemesi gerekliliğinin
tespitini amaçladık.
Gereç ve yöntem: Bu
çalışma retrospektif özellikte olup, Atatürk Üniveristesi Araştırma Hastanesi
Göğüs Hastalıkları Polikliniği’ne Ocak
2015 ve Eylül 2019 tarihleri arasında akut PTE tanısı ile en az 3 ay
antikoagülan tedavi alan ve tedavi sonlandırması için başvuran 18 yaş üzeri 116
hastanın taraması yapılmıştır. Tanı ve tedavi
sonrasında hastaların BTPA, Ekokardiyografi (EKO), bilateral alt ekstremite renkli doppler
ultrasonografi, d dimer, dispne
sorgulaması verileri, predispozan faktör bilgileri, yaş, cinsiyet, kullanılan
antikoagülan ajan, tedavi süresi, tanı sırasında trombolitik tedavi
uygulanmasına dair bilgiler kaydedildi. Veriler IBM SPSS 20 istatistik analiz
programı ile analiz edildi.
Bulgular: Çalışmamızda tedavi sonrası çekilen BTPA sonucunda 73
hastada trombüs rezolüsyonu olduğu belirlendi. 15 hastada kronik trombüs, 28
hastada ise rezidü trombüs tespit edildi. Rezidü trombüs lokalizasyonuna göre
hastalar ana pulmoner arterde trombüs (n=6), lober pulmoner arterde trombüs
(n=3)ve segmental pulmoner arterde trombüs (n=19) olarak gruplandırıldı. Tedavi
sonlandırma öncesinde bakılan d dimer seviyesi 47 hastada 500 ug/L’in
üzerinde idi ve kontrol BTPA ile değerlendirilen trombüs özellikleri ile d dimer seviyeleri arasında
anlamlı ilişki tespit edildi (p=0.001). Özellikle ana ve lober pulmoner arterde
rezidü trombüs varlığı ile yüksek d dimer seviyerleri arasındaki ilişkisi istatistiksel
olarak belirgin idi. Bununla birlikte dispne şikayeti devam eden hasta sayısı
55 idi ve dispne şikayeti ile kontrol BTPA’larda rezidü trombüs ve kronik
trombüs gelişimi izlenen hastalar arasındaki ilişkinin istatistiksel olarak
anlamlı olduğu tespit edildi (p=0.005). Hastaların tedavi sonlandırma öncesinde
EKO ile değerlendirilen PAB ölçümlerinde 72 hastada PAB 40 mmhg’nin altında
iken 44 hastada 40 mmhg’nin üzerinde idi.
Hastaların kontrol BTPA’ları ile değerlendirme yapıldığında anlamlı istatistiksel
veriler elde edildi (p=0.002). Özellikle kronik trombüs, ana pulmoner arterde
trombüs ve segmental pulmoner arterde
trombüs kategorilerinde anlamlı veriler elde edildi.
Sonuç: Akut PTE tedavi
sonlandırması için polikliniğe başvuran
hastalarda uzun dönem komplikasyonlar açısından dispne sorgulaması, d dimer
test sonucu ve EKO ile değerlendirilen PAB
bulgularının değerlendirilmesi ve
bu bulguların pozitifliği halinde hastalarda
BTPA görüntülemesi yapılması önerilir.
Anahtar kelimeler: Bilgisayarlı tomografi
pulmoner anjıografi, pulmoner tromboemboli, antikoagülan tedavi