Ankle brakial indeks (ABI) ölçümü yapılarak aterosklerotik risk faktörü olan hastalarda periferik arter hastalığı taranması


Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Atatürk Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Cerrahi Tıp Bilimleri, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2021

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: YASİN KILIÇ

Danışman: Ümit Arslan

Özet:

GİRİŞ VE AMAÇ:

   Periferik arter hastalığı (PAH) aortanın dallarında ilerleyici aterosklerozun etkisiyle doku perfüzyonunun bozulduğu bir hastalık terimi olarak tanımlanmaktadır. Koroner arter hastalığı (KAH), serebrovasküler hastalıklar (SVH) yanı sıra periferik arter hastalığının (PAH) da dünya genelinde mortalite ve morbiditeye etkisi oldukça önemli boyutlardadır. Bu çalışmamızda sağlık sisteminin tüm basamaklarında ‘Ayak bileği kol indeksi ( Ankle brakial index – ABI ) kullanılarak aterosklerotik risk faktörü olan hastalara tarama yapmak, PAH şüphesi olan hastaların ileri tetkik ve tedavi amacıyla yönlendirilmesi ve bu konuda hem sağlık çalışanlarının hem de toplumsal farkındalığın oluşturulması amaçlanmıştır.

 

YÖNTEM:

   Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı’nda Haziran- Aralık 2020 tarihleri arasında herhangi şikayetle poliklinik başvurusu olan ve aterosklerotik risk faktörlerinden (sigara, dislipidemi, hipertansiyon, diyabet, obezite (BMI30),  en az bir tanesini bulunduran 45 yaş üstü bireyler ABI ile taranmak üzere çalışmaya dahil edildi. Daha önce periferik arter hastalığı (PAH) tanısı konulan hastalar çalışmaya dahil edilmedi. El tipi vasküler doppler cihazı kullanılarak ABI ölçülen hastaların tıbbi öykü ve fizik muayene kayıtları tutulduktan sonra gerekli görülen katılımcılar (ABI0,90) ileri tetkik ve tedavi amacıyla yönlendirildi.

 

BULGULAR:

     PAH dışı herhangi bir vaskülopati ile takip edilen veya ateroskleroz risk faktörü taşıdığı için diğer polikliniklerden Kalp ve Damar Cerrahisine yönlendirilen 81 (%40.5)’i kadın, 119 (%59.5)’u erkek 200 hasta çalışmaya alındı.  Yaş ortalaması kadınlarda 59.16 (±10.43); erkeklerde 61.8 (±9.3) idi.  Erkek hastalarda %60, kadın hastalarda %36 sigara kullanımı,  102 (63 erkek ve 39 kadın) hastada DM; 110 (72 erkek, 38 kadın) hastada HT tanısı mevcuttu. Ayrıca kadınlarda erkeklere oranla daha yüksek kan lipid profili ve BMI tespit edildi. Çalışmamızda ABI ölçümleri ile 78 (%39) hastada (50 erkek ve 28 kadın )PAH tespit edildi.

 

SONUÇ:

   Ateroskleroz yaş, cinsiyet, genetik yatkınlık gibi kişi bağımlı risk faktörlerini içeren patofizyolojik bir süreç olmasına rağmen sigara, dislipidemi, hipertansiyon, diyabet ve obezite gibi değiştirilebilir risk faktörlerinin erken dönemde kontrol altına alınması ile önlenebilir. Bu risk faktörlerinin kontrol altına alınması periferik arter hastalıkları yanı sıra koroner arter hastalığı, serebrovasküler hastalıklar, mezenter iskemi gibi birçok vaskülopatiye bağlı morbidite ve mortalite oranlarının azaltılmasında etkilidir. Özellikle PAH ön tanısı için nabız muayenesine ek olarak kolayca uygulanabilen ABI ölçümü yapılması hastalığın erken tanısında önemli bir yere sahiptir