Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Atatürk Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Dahili Tıp Bilimleri, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2020
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: Nilifer GÜRBÜZER
Danışman: Hacer Akgül Ceyhun
Özet:
Amaç: DEHB'de yemeyle ilişkili sorunlar ve obezitenin sık görüldüğü bilinmektedir. Çalışmamızda erişkin DEHB hastalarının yeme tutumlarını değerlendirmeyi ve sosyodemografik, klinik, AgRP ve biyokimyasal parametrelerle ilişkisini incelemeyi amaçladık. Yöntem: Çalışmaya polikliniğimize başvuran DEHB tanısıyla tedavi alan(metilfenidat) veya almayan 70 yetişkin hastayla 47 sağlıklı kontrol dahil edildi. Katılımcılara DIVA2.0 tanısal görüşme testi, SCID-1 uygulandı. Katılımcılar tarafından yeme tutumu testi(YTT), gece yeme anketi(GYA), barrat dürtüsellik ölçeği(BIS-11), uluslararası fiziksel aktivite değerlendirme anketi dolduruldu. Katılımcılardan alınan serum örneklerinde rutin biyokimyasal parametrelere(ALT, AST, GGT, Glukoz, HbA1c, HDL, LDL, trigliserit, kolesterol) bakıldı. AgRP düzeyleri ELISA yöntemiyle belirlendi. Katılımcıların kilo, boy, bel çevresi ölçümleri yapıldı. Bulgular: DEHB'li hastalar sıklıkla gece kronotipine sahip, çoğunlukla duygusal yemesi olan hastalardı. Dürtüsellik ve bel çevreleri sağlıklılardan anlamlı düzeyde yüksekti. Gece yeme sendromu(GYS) tedavi almayan DEHB 'li hastalarda daha fazlaydı. Tedavisiz DEHB'li hastaların LDL ve kolesterol düzeyleri sağlıklılardan anlamlı derecede yüksek, tedavi alanların AgRP ve glukoz düzeyleri ise sağlıklılardan anlamlı derecede düşük bulundu. Yeme tutumlarındaki bozulma ve GYS; DEHB'nin klinik şiddeti, dürtüsellikle orta düzeyde, HbA1c ile zayıf pozitif korele idi. Yeme tutumlarındaki bozulma için yaş ve GYA puanının, GYS için YTT ve barrat toplam puanının risk faktörü olduğu saptandı. YTT puanına; GYA puanının, GYA puanına; YTT ve barrat toplam puanının etkili olduğu bulundu. Sonuç: Bulgularımız DEHB'de yeme tutumlarındaki bozulmaya yeme davranışlarındaki bozulmanın şiddetinin, yaşın, dürtüselliğin etkili olduğunu göstermiştir. Bu konuda yapılan boylamsal çalışmalar DEHB-obezite ilişkisinde altta yatan olası mekanizmaların, DEHB tedavisinin metabolik risklere karşı koruyuculuğunun daha iyi anlaşılmasına, daha iyi tedavi seçeneklerinin geliştirilmesine ve hastaların yaşam kalitesinin iyileştirilmesine büyük katkı sağlayacaktır.